Sen, evet, kim bilebilirdi rastlantıların, kaderin suretleri olduğunu.
Abim demişti oysa, hem de kahpesinden.
ve Karşımdasın şimdi Elim ayağıma dolaşık,
Kaçıyorum ben yada çalışıyor yada sanıyorum.
her ikisi de fena ama duramıyorum, çok mu kudretlisin durdursan ya
iyi de sen nereye gidiyorsun o vakit
Zamanın dinmez rüzgarlarında sevmiştim oysa
Hayatımın savrulup gidiyor olmasına rağmen
Bir yalnız şairin mısralarında bile yoktu baş harfin
Yazmış olduğu onca şiirlere rağmen
Renkler birbirine girmiş, kargaşa, saçmalıklar, müthiş bir ağrı…
Gene sabah olmuş….
Aksırıkla öksürükle uyandım…
Dışarısı daha mı kalabalık bu sabah?
Yorgan neden bu kadar ağır?
Başucumda duran da kim böyle?
Yabancı bir şehrin sokaklarında
Çoğu kez meçhule atılır adımlar
Göğsünde taşıdığın; kalbin değildir artık
Kaderindir! ..
Kaderine bir ortak ararsın
Tükenmez Umutlar Prensiyim,
Dipsiz Kuyular Evreninin.
" Dinmez Fırtınalar Limanım'da " bekler tüm yürekler.
Kaderin Evrensel Kümesi Olmuş Yüreğim
Ve Bir Kağıda Yazılır Hatıralarım Beyaz Kalemle.
Ben kendimin kölesi, kölem benim Efendim.
Çalındı bir öğle vakti kapısı, gönlümün
Baştana aşağı değil, 4'te dördümün
Önce kaynadı, sonra kavruldu kapıları
Öznesiz, Masallarla dolu ömrümün
O "an" zaman değildi belki duran.
bir sonbahar akşamıydı, ıslanmış,
üç bakım ötede iki göz,
iki göz, yerden ötede, gök altında
beş saat kırpılmamış.
dilinden çıkandı iki
Donmuş bir görüntü, açık gözler.
Uçsuz bir boşluk; belli belirsiz hisler.
Açılıp kapanıyor bir kapı sertçe,
Açılan kapı ve yine açık gözler.
İçine bir şeyler konan metal kap,
Tebessümün arkasında, uzaktan bir el
cebirden öte bir mesafe kat etmiş
Yüklemsiz ömür, titrek ruh ve de ürkek
Bir el var uzakta, içimde, kanımdan.
Yirmisekiz yıl sayılmış infazı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!