Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Lakabı 'Güzel Yüzlü Şair' veya 'Mavi Gözlü Dev'dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.
Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır. Eserleri birçok dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünis ...
devrimciler için tüm dünya insanlarının topragıdır nazım sen rahat uyu moskovada...
memleket mi
yıldızlar mı
gençliğim mi daha uzak?
.....
O'na göre memleketi daha uzaktı.
vatanını böylesine yürekten birinin vatan hainliğiyle suçlanması ne acı!
ona haksızlık yapanlar kendilerine haksızlık yapmışlardır.
Gölgeler(galip, yunus, akif, nazım, hayyam, haşim ve diğerleri…)
Galib dede vuslata yaslamış başını uyuyordu
Kelebek hala aşinasıydı mumun
Son için doğan her gün mutluluğuydu umudun
Aşkı gördüm
II
Görebilmek meziyettir her görünenin ardında aşkı
Aşk deryasında yaratılanı severek pişti
Ne zamanki yunus ağzını açtı
Muhabbeti gördüm
III
Değil mi ki süslü hayal tutunamaz eteğinden yalın gerçeğin
Ragif girip akif çıkabilmelisin içinden bir hücrenin
Taşınca içinden tini, teni; ölüm denen gömleğin
İnancı gördüm
IV
Sıcak kalırmış dizeler inanarak yazılınca
Gözler dokunabilirmiş deniz ardı sahillere
Özlemin nazmı hikmet doluymuş
Hasreti gördüm
V
Hayyam’ın gözleri atmosferde bir tabakaydı yere bayağı yakın
Bense her zerremde toprak kokacak kadar yerdeydim
Aksine dalınca gün batımından süzülen şarabın
Cenneti gördüm
VI
Yanan sularda bir şairi cezbedince esrarlı imgeler
Akşamla yanıp şafakla pembeleşir iç âlemi yankılayan dizeler
Art alanındaki hislerle düşüp dağılınca renkler
Sonsuzluğu gördüm
VII
Gölgeler, her diyarda aşka bezenir düştükleri yer
Gölgeler, yeni bir şey deme hasretine sebildir ömürleri
Gölgeler, renkleri girift ölümü vuslat eyler tahayyülleri
Gölgeler, ruhumuzu okşayacaktır hep ölümsüz dizeleri
Cumali Aslan
Şiir sayfamdaki diğer şiirlerimi okur ve yorumlarsanız sevinirim
http://www.antoloji.com/cumali_aslan
Yüreğimizin türkülerini söyleyen adam.....Senin dizelerinle tanışan hiç kimse,önceki gibi kalmadı...eserlerin bizim için nöbet tutuyor hala.....
Doğru söyleyeni dokuz köyden değil vatanından bile ederleMısralarından vatan özlemi,aşkı akan bir ansan için bu damga çok ağır.Zaten onun için de en kötüsü bu olsa gerek.Güçlü kalem,vatan insanı Nazım usta selamlar sana olsun...
Turk siirinin tartismasiz en buyuk sairlerinden biri, belki de birincisidir... Hayat hikayesini her okudugumda bogazim dugumlenir gibi olur. Bu adama da vatan haini damgasini layik gorduk ya, daha ne diyim ben...
Neyse, nasil biri oldugunu kendi dizelerinden okuyalim simdi. Otobiyografi basligini verdigi bu siirimsi 1961 yilinda Dogu Berlin'deyken yazilmis...
1902'de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem
üç yaşımda halep'te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda moskova komünist üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine moskova tseka-parti konukluğu
ve on dördümden beri şairlik ederim
kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
----------ben ayrılıkların
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
----------ben hasretlerin
hapislerde de yattım büyük otellerde de
açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir
otuzumda asılmamı istediler
kırk sekizimde barış madalyasının bana verilmesini
-------------verdiler de
otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum pırağ'dan havana'ya
lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır
partimden koparmağa yeltendiler beni
----------sökmedi
yıkılan putların altında da ezilmedim
951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü
sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
şu kadarcık haset etmedim şarlo'ya bile
aldattım kadınlarımı
konuşmadım arkasından dostlarımın
içtim ama akşamcı olmadım
hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana
başkasının hesabına utandım yalan söyledim
yalan söyledim başkasını üzmemek için
--ama durup dururken de yalan söylemedim
bindim tirene uçağa otomobile
çoğunluk binemiyor
operaya gittim
---çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
---camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
---ama kahve falına baktırdığım oldu
yazılarım otuz kırk dilde basılır
---türkiyem'de türkçemle yasak
kansere yakalanmadım daha
yakalanmam da şart değil
başbakan filân olacağım yok
meraklısı da değilim bu işin
bir de harbe girmedim
sığınaklara da inmedim gece yarıları
yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
ama sevdalandım altmışıma yakın
sözün kısası yoldaşlar
bugün berlin'de kederden gebermekte olsam da
----------insanca yaşadım diyebilirim
ve daha ne kadar yaşarım
------başımdan neler geçer daha
-------------kim bilir.
.....işte bu yüzden doktorcuğum,bu yüzden
bende bu anjina pektoris.
nazım hikmet kalbinin krizine dahi insan sevgisini,insanlığı,duyarlılığı sığdırabilmiş biri.bence daha fazla söze gerek yok,mısralarının üstüne.
Nazım hikmet kalemi güçlü olan yazarlarımızdandır.
Hiç bir zaman olaya tek yönlü değil objektif bakmalıyız.
Şairimiz ülkemizin bazı sorunlarını dile getirdi.
Vatan haini oldu.olsun bizler bunu düzeltecek olanlarız.
Kim vatan haini demişse kendinden utansın!
'NAZIM HİKMET VATAN HAİNLİĞİNE DEVAM EDİYOR' eğer vatan hainliği bu ülkeyi kendinden çok sevmekse bende vatan hainiyim,eğer bu ülkedeki çarpıklığı görüyor ve söylüyorsa ve buna karşıysa ben vatan hainiyim