akşam ufkunun kızıllığı gibi
o kızıllıkta vurulmuş kanlı bir kuş gibi
ilk bakışımdan son nefesime kadar
seviyorum Seni
/göğe serenat
nasıl boyandıysak öyle kanıyoruz
zihniyetten keskin bıçak yok ne de ak kan
bırakın fahişeyi ve paryayı
günahkâr olacaksa illa biri
niçin saklanıyor heybesi en yüklü olan
ama İLAH! diyor kulluğunuz
gözlerimi kapadığımda beliriyor sesin
kulaklarımda çınlıyor kokun
Seni özlüyorum
yüzünü hatırlamak
tatlı meltemler estiriyor çocukluğumdan
tekerrür vahyiyle dudakları kanlanmış ey şehri ayaz
vuslat bağında da unutulmaz tattırdığın o hazin haz
yağmur dahi iblisi oynar içinde kalmış bir ukde gibi
soğuk böyle koşturur imanı peşinden bu şehirde
/ Yanıltılış
kokun asiliğe gark eden kıvılcımdır bir
göğüm saçlarına asılıdır iki
ışığın bileklerimi izmarit boşar
yenilir şairliğe özenirim
kelimeler yapışkan oyuncaklardır çocukluğumdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!