Ve silahlar patladı
Keskin bir barut kokusu
Sen mi çektin tetiği ?
Yere düştü biri
Kan değil iltihap gibi akıyor beyni
İkimiz de birer elektron olsak birden
Aramızda elli altmış santim
Ama bize milyar kilometre
Uzaklık da göreli elbet zaman kadar
Ben pozitif dönsem cayır cayır
Ve sen hiç bilmeksizin
Kalabalıklar eritmiş tenini
Çıplak kalmışsın güzelim
Söylenen her yalanda, kandığın her adamda
Daha çok utanmış daha da kızarmışsın
Heves ettim uçmaya adım bugün Hezarfen
Galata yok
Yağmurlar tenimi kirletmezken
Küçükken boyum babamdan
Ve cezaları hala tanrı veriyor sanarken
Yaşım ikinci basamağına henüz ulaşmışken
Türk kahvesi eşliginde yapılan gün sohbetlerini
Tek gözüm yarı açık dinlerken
Geç kaldım
Gerisinde kaldım bugünün
Ve dünlerde
Hatta
Tüm anılarda
Buruk tüm anlarda
Hep böyle olur
Olur gibi olur, olmaz sonra
Nasip kısmet hasım bana
Elimden gelenin hepsi
Bazen ellerin de borcu
Yetemem ne kendime
Çok yaşlı olsam
Ama 200 300 gibi de değil
Tam 21 yüzyıl
İsa'ya derdim ki
Bi daha dirilmeye değmez dünya
Ölmesine engel olmazdım elbet
Adımlarım beni sana getirir
Orada olmayacağını bilmeme rağmen
Konuşmaya niyetim var da açıkçası
Takatim yok kırılmaya elinden.
Ölmüş bir adamı
Gözlerinden tanırım
Ki
O gözler
Bilir kıyamete doğduklarını
Dolaşır bu ölü adamlar
Sokaklarını gezdiğim bu şehir eski tadı vermiyor artık.
İnsanların gülüşmeleri daha bir çiğ
Acaba gerçek mi bu ağlaşmalar
İçtiğimiz su bile eskisi gibi değil
Asbest sorunumuz vardı mansur bey
Göz yaşınız mı karıştı yoksa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!