NAZIM'A
Lisede bir arkadaşım vardı.
Adı nazımdı.
Hem zeki hem yakışıklıydı.
Bir de Şenol'umuz vardı.
Heyecanlanınca kekelerdi.
Lise bitince sürdürdü baba mesleğini,
Tek farkı berber değildi.
Hep görürdüm Nazım'ı
Elinde gazetesi.
Hiç ayrılmazdı kuaför Şenol'dan.
Bir gün sordum Nazım'ı
(kuaför Şenol'dan)
Çoktandır göremiyordum.
Kekeleyerek söyledi
Görürsen bana da söyle.
Ben nerden görecektim...
Sonra duydum
Mekân tutmuş dağları.
Düşmüş pusuya bir evde
On yedi arkadaşıyla.
Teslim ol çağrısıyla
Başlamışlar gerilla dansına
on üç cansız bedeni
Bırakmışlar ardında
O da biliyordu bir gün
Kendisi de kurtaracak
yoldaşlarını.
O an gelmiş
Çemişgezek'te
Bırakmış beyninin yarısını
Bir kayanın dibinde.
Vay Nazım ki vay sana
Düğün dernek kurulsa
Halaylar çekilse
O Mircan türküsü
Ben de dönüşür mateme.
Sordurdum Nazım neden böyle
Dedesi Öğretmenmiş.
Sonradan anladım
Adı niye Nazım.
Kayıt Tarihi : 17.9.2008 23:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
uğradığım sayfanızda
Bu güzel çalışma ile karşılaştım
Tebrik ediyor ve
Yaşayacaklarınız
Yaşadıklarınızdan
Daha renkli
Daha hareketli
Daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüz kutlar
Yüca Rabbimden
Sağlık,afiyet ve başarı dolu bir ömür
Niyaz ediyorum.
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
Harika bir paylaşım olmuş
kutlarım
kaleminizin boyası
sizin ilhamınız
yorum yazanınız
hiç eksik olmasın
salim erben
TÜM YORUMLAR (2)