Nazım Şiiri - Tahsin Koç

Tahsin Koç
1077

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Nazım

Psikoloji bozuldu..!
Her şey ondan sonra çözüldü?
Osmanlı çekildi ortadan
Avrupa kazandı havadan
Ahlak abidesiydi, Osmanlı
Avrupaya, ahlak veriyordu Osmanlı
Hatta Avrupa’nın, ahlakını kontrol ediyordu
Bir bozukluk görse, hemen uyarıyordu
Yazık! Osmanlı sen gittin
Kalmadı aile ahlakı
Bütün kötüler oldu, işin merakı
İnsanlar nasıl yaşar?
Bunca ahlaksızlık var iken!
Kim tedbir alacak, vakit dar iken
Bozuk ahlaklı, Avrupa’ya
Ne kadar dayanır, İnsan?
Çünkü onlarda yok ahlaklı lisan
Bir kere düştü mü, İnsan?
Çeker ipi de, çeker çeker
Daldıkça, ahlaksızlığa
Kurtulması, oldukça güç
Halkın ahlakı, düzelsin diye
Toplum sapıtmasın diye
Hatta, sapık toplumlara bile
Peygamberler gönderildi, lütuf-u İlahi’ye
Bu insanları, düzeltmek için
Var gücüyle, çalışmak için
Ama insan gördü; O altın devri
Hatta; Hulaf-i Reşidin devri
Abbasi, Ömer Abdülaziz devri
Ahlak bu kadar ulvi idi?
O zamanlarda!
Allahın, bir lütfü olarak
Kölemleler, neler neler
Selçuklu, bilmem kimler
Daha sonra, Osmanlı
Bir ahlak, timsali idi
Bütün dünyanın, göbeğinde
Ahlak dağıtıyordu, dünyaya
Hepsi birer âhlak Sultanı idi
Hepsi birer Halife-i Sultan idi
Öyle bir; Nesil yetiştirdi ki
Son, Mielyum yılında
Uğraştı, ahlaksız güruh
Bunu, yıkmak için;
Altıyüzelli, yıl dayandı
Bu güzide, ahlak ordusu
Çünkü başka ahlak duvarı yoktu
Küffar ile Müslim arasında…
Âdeta bir kale idi, küfrün karşısında
Bu kaleyi yıkmak için;
Dörtyüzelli yıl uğraştılar.
Yıkmak istedikleri
İşte! Osmanlı bu idi
Milletlerin; Ardamarı idi
Bir bak! Müslüman coğrafyaya
Hepsi hiç, ahlâk yaya
Uğrasan, hangi kasabaya
Ar namus, çıkmış sahaya
Âdete top koşturuyor
En asil insan bile,
Ürpermeden seyrediyor; Nü’yü
Olmaz kardeşim; Böyle medeniyet
Bunların derdi, ahlaksız cemiyet
Nerde kaldı; İrfan, Hamiyet
Çürümüş, kalmamış cemiyet
Bilmem biz nereye gidiyoruz?
Bilmem kimleri izliyoruz?
Kendi kendimizi biz’liyoruz?
O hale geldik ki; Din, Ahlâk denince..
Hemen hortluyor irtica…
Ahlaksızlık, diz boyu hatta baca
Kim soracak bunu, yok ki ehli hoca
İmandır İnsana, cesaret veren
Ahlaktır, her şeyi soran
Dindir, temeli kuran
İşte! Olduk ahlakça viran
Bu hale gelmemek için?
Vermek lazımdır bu gençliye biçim!
Yoksa günler ve insanlar için?
Bir manası kalmaz, dünyanın
Bırak; Mayası bile bozuldu hayvanın?
Hani; Allah yaratmıştı bizi
Dünyaya halifelik yapmak için
İnsanlık öldümü? Niye vermiyor?
Dünyaya nizamat niçin?
Sen Allah nuruyla; Bakmazsan meseleye
Sonra kaçırırsın, asıl davayı
Çünkü; Allahın nuruyla bakanlar
Dünyaya bir zamanlar verdiler şan
Gerekdiyse, akıttılar kan
Hatta bu uğurda, verdiler can
Çünkü; Dünya hayatı, her şeye müsaitken
Sen yatamazsın? Bir görev üstlenmişken
Hangi davayı sahip olduğunu biliyor musun?
Seninkisi kuru bir dava değil!
İnsanlık davasıdır insanlık!
Çünkü; Ahlâksızlık sardı, her yanı,
Zinanın her türlüsü, işleniyor hayvani?
Çünkü medeniyet dedik ya Arupa-i
İnsanlık çıkmış, olmuş cani,
Bütün meselelere; O pencereden bakılıyor
Eskiler, uçkur diye geçiştiriyor
Yoktur bunun başka izahı,
Tüm gençlik fuhuşun elinde oyuncak
Kim kurtaracak, bunu ancak
Her zaman yeşilbaşlı bir elde sancak
Bekleyeckmiyiz Mehdi gelsin ancak
Yok kardeşim, bu gençlik bu kadar
Maddeden ve manen yaralamak
Sonra ahlâksız diye, paralamak
Geçliğe ne verdik ki; Soruyoruz?
Bu gençlikte ahlâk arıyoruz!
Uyan; Ey Milletim Uyan..!
İşte bu meseledir kemiğe dayanan
Bize en özlü uyan?
Bir ahlâkı arayacağız?
Kötülüğü, başımızdan savacağız
Aslında herkes istiyor ahlâkı?
Ama biz bu kafayla bulamayız felahı! ..
Hışıma düşeriz billahi !
Bırakın; Ahlâklı gençlerin sayısı artsın
Bütün Kur’an kursları açılsın
Herkes bütün ahlakta birleşsin
Bu gidiş iyi değil…!
Sorgulamak gerek düzeni?
Bilmemiz lazım; Bu milleti üzeni?
Öyle kurulmuş; Bu ahlaksız bir düzen
Kimse dokunamıyor, kıyısından yanından
Anıda çarpar insana, olur canından!
Bir bakıyorum; Edirne Tarihine
Çarşaflı kadınlar; Bulgarlı zalimler?
Açın başınızı, çıkarın çarşafı
Size bağışlayacağız; Bu kadar eşrafı
Direnir bu şanlı Fatmalar…!
Erkişimizi size vermeyiz; Değil laf atmalar
Yakarız sizlerin bütün aile efradını?
Canlı bırakmayız, bir ferdini?
Bu savaştır; Ey Gâvurlar imtihan var örtüde ?
Bütün erkeklerimiz, ölse de
Ne açılırız, nede bırakırız
Dayandı şanlı Nineler
Gencecik gelinler ve analar!
O muradı gözünde sunalar!
Ne verdi olara; Erkişi’sini
Nede Başörtüsünü
Şimdi düşünüyorum da
Kim açtı bu başörtüsünü
Benim ecdadım böyle değildi.
Yonulmuş kazlar gibi kızlarımız?
Bel açık, göbek açık
Her tarafı, açık saçık
Allahım sabır ver, bu gençlere!
Ne ahlâk kaldı, her şey üstü açık
Ben derdimi anlatamıyorum?
Bekliyorum insaflı bir yorum?
Son noktayı koymak istiyorum?
Ama nafile ne ahlâk düzeleceği var
Ne milletin düzeleceği var?
Allahım; Aklıma mukayyet ol?
Bana sabır ver sakin olayım?
Bu gidiş nereye?
Bizim siyasetçiler nerede?
Her biri bir yerde bir derede?
Sağcı solcu demeyin,
Aklınızı yemeyin?
Bu gidiş iyi değil..!
Sağlıklı nesil yetiştirelim! .
Allahın emrine, kulak verelim!
Nebi sünnetini, şiar edinelim!
Yoksa Tahsin sende yandın
Bu akılsız (Azgın) Millet ile,
Sen şimdiden tufanını buldun.
Yinede Allah’dan ümit kesilmez!
Rahmetinden bir şey eksilmez!
Yakmayalım memleketi,
Geleceğimiz, gençlerinizi
Bir sürü tedbir alalım, dizi dizi
Yapalım insanlığa bu sürprizi!
Bizi kurtaracak budur?
Hatta dünya insanını?
Uyan; Ey Ehli Müslüman kardeşim
Bu işlerdir, senin işin?
Yoksa yardımı olmaz yanmışın,
Bu bir vebaldir; Yüklenir insana!
Eğer; Hizmet edeceksek vatana?
Bütün gayretimizle azmimizle?
Hizmet edelim “DİN’E”
Böylece kurulsun Bina…!

Ankara- 11.07.2008

Tahsin Koç
Kayıt Tarihi : 16.11.2011 19:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adem Armağan
    Adem Armağan

    Elinize ve yüreğinize sağlık....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Tahsin Koç