Sen bilmediğim bir dilden annenle konuşurdun
Ben içimde şefkatle seni dinlerdim
Sen beni hep yalandan severdin
Bense gerçeği sen bilirdim
En zor zamanlarımda en basit sebeplerin olurdu
Neden karardı her taraf neden Kapkaranlık
Gözlerim denen kapandı ama hala açık
Ey gökyüzü kıyamet mi koptu artık
IŞIKLARI AÇIN! Neden karanlık her yer neden kapkaranlık
Cehennemde ateş yanmıyor mu artık
Yaban otları arasında
Açmış kayaçiçeğinde
Çöl ortasında
Açmış orkideye
Gel artık kançiçeği
Koítaxé me móno mia forá..
Ángixé me móno mia forá me lachtára.......
vále me sti̱ n ankaliá sou…
kai tha gíno̱ thysía gia séna........
Mia forá chamogéla mou........
dokunduğun tenime buz gibiydin
yaklaşma yanarsın ateş kesildim
hayat dediğim bir sendin bir bendim
şimdi nerelerdesin kıymet bilmeizm
unuttum desende unutamadım ki
Ölmedim bu gecede
Gözyaşlarım al geldi ey kızıl sabahlar
Mavi gözler ağladı solan bahar yeşiliyle lodos hasretiyle
Bir sarı gelindi bahtsızlığın en tepesinde en zarif haliyle
Aşkına düştüm düşeli yar
Postmodernist zamanlar yaşıyorum
Nasıl derler bilemiyorum
Kendimi sende tanıyorum
Ey yar
Bana verdiğin her tane güzelliğin
Bir gün başına gelenleri yazsan acaba kim anlayacak?
İçinden çıkamadığın bütün dertlerin dermanı kim olacak?
Anlatsan anlamaz, seni duymazlar
Sesine ses verip, seninle olmazlar
Sen yaşadın, bir bu seninle gider
Gönlümden düştü küçük bir bebe
İlmiklere takıldı gönlüm göçebe
Sen bunu okurken daha ilk cümlede
hoşçakal yüreğimiin kara mührü
hoçakal cebimdeki metelik
veda zamanı gelmişti artık
zamanı gelmiş baharın
taze ot kokusunun gelinciğin
adımlayan bebenin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!