(Kaf Dağı yürüyüşü son tepe)
Eski uzun geceler yok, her şey kısa Nazende… Gece kısa, aşk kısa, hayat kısa…Ben bin bir gece masallarından geliyorum Nazende, mümkün olsa da çığlığım kısılmasa…
Şehrazat’ın sabrına nail olmuş bir Şehriyar olmak istiyorum… Yaraları saran Şehrazat’ı bin bir gece evet tam da bin bir gece dinlemek, yeniden koşullanmak yeniden kuşanmak istiyorum Nazende. Bir Dünyazad’ın olsun yanında, Dünyazad’ın da sana ömür katsın Nazende…
Şehrazat’dan ayrıldığımda seher atıyordu. Yeni dalınmış bir uykunun şafağındaydım. Şehrazad anlatırken masallarını Şehriyar’a, ben bacadan dinliyordum. Sıcak tüten bacaya düşmeden Kaf Dağı’nın altıncı tepesine gitmek için işaret buldum. Yedinci ve sonuncusunu görebilecektim.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta