Nazende Ağıtlar - VI -

-Altıncı ağıt –

(Girit Üçlemesi -1)

Suyun karşı yanında bir ada… Kıstaklar yapmalı Alaçatı'dan Lefka'ya…

Ek protokollerle başladı hikaye.. Bir 30 ocak gecesinde. Suyun karşı yanında Kandiye, Esfakye, Laşit ve Hanya… Portakalların en güzel çiçeğinden süzülen Nazende denizde tatlı bir dalgadır hâlâ…

Lefka tepelerinden inip Nida'ya doğru giderken kırmızı papatyalar karşılar seni… İlkbahar geldiğinde Omalos’un bayırlarında gelincikler arz-ı endam ederken papatyalar ve zeytin ağaçlarının arasına serpilmiş ıslak menekşeler de dayanılmaz güzellikte bir aroma yayar Omalos’a… Öyle ki mavi papatyalar şehrin içlerini zorlarken beride Samarya Geçidi’nde pekâla bir lavanta kokusu yayılır tüm adaya.

O vadide kızlar, yemyeşil küçük çayların etrafında yaban incirleri toplarken egzotik bir iklimde sıklamenlerle o ovanın yerlisinden ‘’ günaha son çağrı ‘’ yı dillendirir ve sanki Giritli Kazancakis’in ağzından duyurur onuru: ‘’ Hiçbir şey ummuyorum, hiçbirşeyden korkmuyorum, ben özgürüm ‘’

Iraklıon’dan mı girilirdi bu medeniyete Nazende? Bir sebili olmayı tercih edebileceğim bu masalsı ülkeye? Bilemiyorum ve bilemiyorum küs mü durmalı, sevgiler mi yollamalı Resmo limanındaki Gülcemal’e..

Özgün benliğinin yanında benim övüngen ruhumun çaresizliğini koyacak bir liman var mı Girit’de? Kandiya’nın serin melteminde günahlardan arınmış Kazancakis’in çağrısına icabet etmek için coğrafyaların bir önemi var mı Nazende? Girit’de doğmadan Girit’li olanların yazgısını kutsamak için yıkanıp arınmak mı gerekiyor acı ile?

Kızıl kahve ile beyaz’ın simgeleri hiçbir medeniyette Minos’taki gibi adil olmadı Nazende…Bunun için Nazende, hadi ilk boşalan kadehi kıralım nazar değmesin diye...

Ve söyler misin; Girit en güzel nereden görünür Nazende? Gidip şiirini oraya yazayım, portakal çiçeklerinin rengiyle…