- Dördüncü ağıt –
Gülbanglar vardı dilimde sabahın seheriydi, şerbetler aktı gökten, ben gündüzdüm o leyli…
Nazende! Derler ki; büyük yüreklerin üstünde kayıp Leylalar vardır… Yanındayken görmediğin Leylalar ki akkorları akar damarlarından.. Belki o yüzdendir Nazende, mermer bedenimde güzel anıtların çıkar…
Sevilen olmayınca sembolleri girmez mi devreye… İşte sembollerini yarattım Nazende… Kişisel bir medeniyetin seninle kaplı bedenimde kurulmuş vakur egemenliğinde…Oysa Nazende,oysa senin açık olmana gerek yok Meryem gibi, Afrodit gibi bulvarlar boyunca. Çünkü sen seçiksin Nazende…
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta