Bir gece vakti dolunay da, zirvelerde çiçek açtı sessizce, nazlı kardelen,
Ürkek/utangaç ak yüzü, gün ışığı görmeden, açmayı beklemiş yıllarca,
Bembeyaz zarif başını sessizce uzattı çekinerek, bin bir nazla dünyaya,
Merhaba diye usulcacık fısıldadı, buğulu/büyülü eşsiz gülüşüyle, etrafa,
Bahar geliyor bahar, çiçek çiçek, yaprak yaprak,
Doğa omuzunu silkeleyen yaramaz küçük bir kız,
Silkeledikçe omzunu karları döküyor azar azar,
Ayaklarının ucunda yürürken bahar
Çiçek tohumlarını incitmekten korkarak,
Hayat bir oyun, illa bileceksin,
Bir kere girince, sorulmadan istemsiz,
İstesen de istemesen de sonuna dek gideceksin
Ama önce oyunun kurallarını öğreneceksin,
Birinci kural;
Küçük bir kız çocuğu gönlüm,
Temmuz ayında güneyde
İş çıkışı babasını beklemekte,
Yaz sıcağının yükünü,
Babasının alacağı bir külah dondurma hayali ile çekmekte.
Mekansız ruhum şu sıralar,
Dolaşıyor suskun ve yalnız,
Kendine bir ben ve bir beden arıyor,
Şifa niyetine,
Bazen bir Tavananna oluyor,
Zaman bin yıllık değirmenci, pir-ü pak bir ihtiyar,
Lakin şaşmaz ayarı, hep aynı işi yapar,
Ne titrer eli, ne acelesi var,
Her daim döner çarkı, tek saniye durmaz,
Öğütür geleni, yavaş yavaş,
Az gitti uz gitti ömrüm, bir umut kadardı aldığı yol,
Ne yaşatacak kadar çok, ne öldürecek kadar az,
Bıçak sırtı kadardı hep
Az gitti uz gitti ömrüm, bir bilgi kadardı aldığı yol,
Ne dağıtacak kadar çok, ne saklayacak kadar az,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!