Geçmişten geliyorum
Kar havayı pembeye bulardı
Tek başına okula giderdi
Çocukluğum
Annem yalan rüzgarları'na
Bayılırdı, sürekli onu seyrederdi
Bilmem kaç gün huzursuzluk yaşarım,
Sen kaç güneşte unutursun bilmem,
Sabahın yüzünden derim
Bide gece niye bu kadar soğuk.
Sen bilmeyeceksin ben kaç gözyaşına kadar yaşayacağım.
Sen alttarafı ayrıldık diyeceksin,
Yarım Kaldığım herşeyi
Yarım yarım böldüm
Toz bulutu içindeyim şimdi
Kısır yağmurların altında
Kendimi sokakta yatarken buldum
Şuurum mu? gayet iyi
Eskidendi hayatım eskiden,
Eskidendi o umursuz dünyanın,
Yüzsüz insanları.
Kabuğuma çekilmeden yaşamı seçiyorum,adil mi haklı mı tartışmadan.
Bir Elimle meşaleyi tutuyor
Diğer elimle eteklerimi topluyorum
Ayaklarıma değen herşey
yeisten başka birşey değil
Burda kavgalar peşinden geliyor insanın
Kimsesi olmayan kalabalıklarla
Benim adım köhne zindanların
Eskimiş kapısında yazıyordu
Umman olmuş derinliği vardı
Kala kalmak istedim kapıda
Bakıp durmak istedim sadece
İçeride durumlar bayağı'mı
Gecenin ayazında titriyorum,
Nemli yanaklarım ve ıhlamur çayım.
Yalnızlığa eşlik eden nefesim,
Sonsuz bir döngüde kaybolan değilde
Keşke ben...............
Acı birikiyordu şakaklarıma
Sille ile yol kavgası kadar kirli
Kıyas edilirken göç kuşları
Soğuklar ile mevsimler
Siyah bulutlar ve yağmurlar
Kaçmak ile üşümek aynı iken
Camda Beklerdi marrisa,
saklamıştı zülf ü yâri
Elin dizine dursun derdi
Camdan sarkmış bedeni,
Çoktan girmiş korku içine
Kolundan tutup atıyor
Ne derdim aşikardı nede kamburum çıktı taşımaktan,
Hesap defterini dürdüm, koydum yüreğin iç cebine,
Ne el anlardı derdi katıksız bir ekmek gibi yediğimi,
Nede ben herkesin huzurunda ağlanıp vahlandım,
Bağdaş kurmuştu içimin cellatları
Sanki hazırlıksız atmışlar bu dünyaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!