Bana güzel bir şeyler söylemeni bekliyorum...
Zor durumdayım biliyorsun,
tıpkı senin bir zamanlar olduğun gibi.
Her ne kadar kafamıza takılanlar farklı da olsa
sen çıkarken ben iniyorum,
ben çıkarken sen iniyorsun,
sonra hep beraber çıkıyoruz,
iniyoruz işte...
İnsan sesinden uzaksın şimdi,
olmak istediğin yerlerdesin.
Ben de bir o kadar dibindeyim,
kaçamıyorum da.
Ve uzansan dalgalara değebileceğin bir anda
sen güneşi izleyebiliyorken,
ben betonarmelerin içinde hükümlüyüm,
gün sayıyorum.
Yavaş yavaş ruhum ölüyor,
buharlaşıyorken duyamıyorsun beni
bağırsam da;
en çok da buna üzülüyorum...
Bana güzel bir şeyler anlatmanı bekliyorum...
Son zamanlarda hiç iyi haber almadım
biliyor musun?
Tek bir güzel haber!
Bahar da geçti ama,
nifak tohumları ekilmiş gibi sanki,
sanki yeşersinler diye yağmur yağıyor.
Sen kızıl güneşin en güzel halini
gözlerini süzerek izleyebilirken
ben gri bulutlarda kayboluyorum.
Renkler asi, renkler karanlık.
İnceden bir gözyaşı dökülüyor,
yaşlıyken göremiyorsun gözlerimi.
Bekliyorum silmen için yine de,
sonra elimin tersiyle siliyorum çaresiz...
Bana güzel bir şeyler vermeni bekliyorum...
Bir kağıt bir kalem belki;
belki sigaraya açken bir dal 'Kemıl.
Belki de sadece ellerini!
O kadar ihtiyacım var ki,
o kadar istiyorum ki...
Uzaklığını daha fazla idrak etmek istemiyorum sadece.
Ne kadar yaklaşsam da sana,
dokunamıyorsun.
Ah bir dokunuş!
Sadece bir dokunuş..
Ankara/2010
Sezin SunarKayıt Tarihi : 26.6.2011 02:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!