Bir martı,
Dalgaların yansıyan ışıklarıyla oynaşarak,
Hopa sahillerinde ve yağmura hazırlanan
Aceleciliğiyle,
Uzaktaki binanın duvarını sıyırma geçip,
Havalanırken,
Vahşi bir hayvan gibi pençelenmiş
Tutsağın adını haykırdı….
Natalia
Bir garip yabandı.
Biline ki,
Yeşilköy (Hopa) yollarında,
Ölüme çabuk yenilen Koyuncu’larla koyun koyuna
Ve darağacına hiç yakışmayanların anısına,
Direniyordu.
Köyde kasabada kentte,
Gözün, elin, ayağın derken
Otel odalarında kıstıranlar da,
Direniyordu.
Direniş,
Açlığın gırtlağında,
Babanın ocağında,
Yokluğun nefesindeydi.
Direniş bedenine,
Yalnızlığa,
Gülmeye,
Bağırmaya,
Sarılmaya,
Sevilmeye,
Sevişmeyeydi,
Kıpırdadı, martı dalışa geçti,
Daha yakından,
Sıyırdı yağlı göbekliyi
Ve dalıp pencereden içeri,
El ele çıktılar,
15 inde yaban ellere
Ve alnında kocaman gözleriyle.
Natalia ile.
Martı göz göze geldi,
Biz bize benzeriz
Dedi.
Ve öyle olsun ki dedi,
Uzaklardaki sevdiceğine, gelsen dedi…
Kimse aç kalmasa,
Ve öyle olsun ki,
Ben ben ve ben de dahil…
Kimse tavana bakarken kusmuğunda boğulmasa dedi.
Çılgınca atladı martının kanadına,
Dalıp çıkarken, dudaklarındaki tuzu yaladı ve,
Hamsi Köy açıklarında,
Çardağında sarhoş ve yürekli,
Bir o kadarda bileğine kuvvetli bir adam.
Kırlaşmış saçları ve
Kavruk suratıyla
Yüreğinden yandı sana.
Bağırdı,
-Bandran ne olursa olsun,
-Salma bırak, rüzgar altı olma,
… dedi.
Duydu martıcık, diken diken titredi…
Serserice yana doğru kavradığı rüzgarla birlikte,
Orsa yapıp,
Hızla Hemşin dağına tırmanışa geçti ki, aşkolsun Natalia,
Cümlesine direndin.
Aşkolsun..
Selam söyle kavruk suratlı sevdiceğine…
Gözlerinden öperim…
Kayıt Tarihi : 16.6.2021 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!