Senin yâdın geçer dilden dillere,
Bizleri fıkrasız bırakma hocam,
Bazen yoğurt çaldın durgun göllere,
Bizleri mayasız bırakma hocam.
Bazen yorgan gitti, kavga bitirdin,
Bazen yeni kürke yemek yedirdin,
Parayı verene düdük getirdin,
Bizleri neşesiz bırakma hocam.
Bazen kazan idi doğurup ölen,
Urgana un serip, eşeğe binen,
Bor’un Pazarından Niğde’ye gelen,
Bizleri amansız bırakma hocam.
Senin ile neşelenip güldük biz,
Sözlerinden çokça dersler aldık biz,
Bastığımız dalı bazen kestik biz,
Kervancı katırı ürküttük hocam.
Ciğer aldın, onu kuşa kaptırdın,
Tarifeyi ciğerciye yazdırdın,
Leyleği de kırpıp kuşa döndürdün,
Ağız tadı ile yiyemez hocam.
Şair deloğluyum çok söz var ama
Ceketi sökülmüş, paltonu yama,
Bulgur sermeye mi çıktın sen dama,
Damdan düşen seni anlardı hocam.
Kabakla cevizi kıyas yapmıştın
Kafana düşünce hisse kapmıştın,
Tavşanın suyunu suya katmıştın,
Her nüktende nice hikmet var hocam,
Seni böyle andım rahmetli hocam,
Ruhun huzur bulsun Nasrettin hocam.
Kayıt Tarihi : 30.12.2009 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mizah dolu diliyle, topluma bir yön çizer.
Hocamızın anlam ve önemini anlatan, bize tekrar hatırlatan şiir sahibesi;
İsa Özyurt beyefendiye tebrik ve teşekkürlerimle.
Şairini gönülden kutluyor, 'güne düşen' böylesi şiirlerin çoğalmasını diliyorum.
Bazen diyorum ki, "hep aşk, hep aşk!.."
Sanırım "sevmeyi çok seviyoruz".
Seçici Kurul'a teşekkürler.
NASRETTİN HOCAYI SAYGIYLA ANIYORUZ.
TÜM YORUMLAR (4)