Nasrettin Hoca Şiiri - Mustafa Kaya Akozan

Mustafa Kaya Akozan
75

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Nasrettin Hoca

Nasıl evliyadır, nasıl nüktedan,
Aklı eren nasip alır nükteden…

Aklı esir almış, teni boşamış,
Yıldırım Han zamanında yaşamış.

İnce, zarif, latif, özlü öğütle,
Akşehir’de mizah dikmiş çiğitle.

Parayı verene çaldırmış düdük,
Dişi dökülene yedirmiş hedik…

Yoğurt çalmış sivri akıllılara,
Nükte vurmuş eğri şekillilere…

Duvarsız kapıya gerekmez tarif,
Eşeğe ters biner, anlasın arif…

Âlimlik, fazıllık şekille değil,
Akıl, fikir ile olmalı kabil…

Nadanın birine çatınca erken,
“Al kavuğu tak da sen oku” derken

Kendi davasına el olan millet,
Fillerin elinde çekmeli zillet…

Diyerek, Timur’dan ister daha fil,
İster ağla buna, ister isen gül…

Yaşar mı denize küsen balıklar,
Bindiği dalları keser alıklar…

Bir tavşan hediye edildi diye,
Duyan -gören gelir ziyafet diye…

Misafir gelenin lakaytsa huyu,
Buyur der, tavşanın suyunun suyu…

Mademki uzaktan ısıtır ışık,
Mumda yemek pişer hazırla kaşık…

Hocaya söker mi, alıkça düzen,
Mademki doğurdu, öldü o kazan…

Baklava tepsisi çıkar köşeden,
Takılan komşuya söz der, tuş eden…

Bizim sokaktaysa bundan bana ne,
Bize geldi ise bundan sana ne…

Karın çok geziyor diyenler olur,
El cevap “- Çok gezse bize de gelir.”

Eşekten düşene gülen çalıklar,
Düşmesem de inecektim alıklar…

Damda iş yaparken bir adam gelir,
Rica minnet unu aşağı alır…

Der ki: - Hocam bana bir sadaka ver.
Dualar edeyim, sen işini gör…

Tutar dilenciyi alır çatıya,
Sözlerin yankısı vurur atiye…
- “ Aşağıda iken deseydin belki,
Verirdim sadaka uyanık tilki…

Şimdi diyorum ki; git, Allah versin,
Millette sayende neşeye ersin…

Her işin kendince vardır adabı.
Usül bilmeyene düşer azabı…”

Davete katılır göremez ilgi,
Bakar ki orada horlanır bilgi…

İnsan mayasını orada tartar,
Kürkünü giyince ilgide artar…

Biraz içli söyler. Sarsılır Konya,
Buyruğunu verir, “Ye kürküm sen ye…

Bu ilgi bu hürmet sanadır bil ki,
Cümle yüreklere oturmuş tilki…

Rütbe, makam, mevki, kılık, kıyafet,
Para, sende buyur, size ziyafet...

Nasreddin Hocanız burda acizdir,
İnsanın kıymeti sizden ucuzdur…”

Eşeği kaybolur bulunmaz ise,
Der ki: “ - İş edersem düşmeyin yasa…”

Kükreyip köylüyü üstü kapalı,
San ki tehdit eder eli sopalı…

Eşek tez bulunur, derler ki O’na,
“ – Bize ne yapardın? Korkuttun gene.”

Der ki: “ – Ne olacak, kahır ederdim,
Gerisin geriye döner giderdim…”

İşte o an tutar gölün mayası,
Sözdür gediğine taşı koyası…

Nasreddin Hoca bu, sözlere sığmaz,
Kara kalplilere, aşk nuru doğmaz…

Davet edilmezse düğün evine,
Kargaşa çıkarıp verir tavına…

Güya karısıyla kavga yaparlar,
Düğün olan yere doğru saparlar…

Kadın eve girer güya saklanır,
Hocayı tutarlar meydan aklanır…

Hoca bu, çareyi böylece bulur,
Düğünde baş ilgi onlara olur…

Onun nükteleri ufkumuz biler,
Nasreddin Hocayla gönlümüz güler…

Duvar yok, çatı yok, nedendir kapı?
Diye laf edersen yutarsın hapı…

Savrulur zekice, ok kalasından
Bulunur bir cevap okkalısından…

Dedim ya; zekâya, aşka hasretsin.
Akozan ararsın, Hoca Nasreddin…

MUSTAFA KAYA AKOZAN

Mustafa Kaya Akozan
Kayıt Tarihi : 4.2.2011 22:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    Bizi biz yapan nedir, Nasreddin hocalar, bektaşiler, yunuzlar değil mi..
    Bizi biz yapan hocanın sıcacık yerimde cevapları değil mi?
    Duyarlı vefalı yüreğini, şiirini kutlarım...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mustafa Kaya Akozan