Nasr Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

NASR SURESİ

Adını birinci ayetten alır. Medenidir. Yardım Allah’ın yardımı. NASR sıradan yardımı ifade etmez, kazanma garantili yardım. İBNİ MESUT bu sureyi tevdiye yani veda suresi olarak adlandırılmıştır.
Konusu: zafer ahlakından bahsediyor. Zafer ahlak ile taçlandığında nusret ve fetih olur. Ve mümince bir zafer nasıl olur, mümin nasıl sevinir. Başarıyı kime atfeder. Evet, başarı Allah’tandır demeği öğretir bize.
Surenin bize öğrettiği ikinci şet fetih nedir. Fetih; toprakların işgali değil, ülkelerin alınması değil, topraklarımıza toprak katmak değil. Asıl fetih; insan yararına, insan ile Allah arasındaki engelleri kaldırmaktır. İnsanların yüreklerinin kapılarını sonuna kadar açmak, o kapılardan İslam’ın diğer adı olan saadet ve mutluluğu geçirmektir. İnsanın ebedi aleme giden yolda insan ile Allah arasındaki engelleri kaldırmaktır. Yürek fethini müjdeler bu sure.
Bu sure herhangi bir tarihi vermiyor. Belki Mekke fethini müjdeliyor ama sadece onunla sınırlayamayız. Ardından Mute, Huneyn, Hevazin, Taif. Dünün düşmanları bugünün hayranları olarak bağlılıklarını bildiriyorlar. Grup grup, fevç fevç, kabile kabile.
Dünyanın iki süper gücüne Roma ve Pers imparatorluklarına mektup yazıyordu. Bu mektuplar rahmeti âlemlere taşımaktı. Rahmeti âlemlere taşımadan âlemlere rahmet olunmaz. Tek isteği buydu. La ilahe illallah deyin kurtulun. Konvansiyonel silahları yoktu. Onları zaten güçle korkutmadı. Onları Allah ile uyardı. Hakikate davet etti. Kendi mutlulukları için yaptı bunu. Bu inandığı değerlere güvenin eseriydi. Bu inandığı değerlerin insanlığın kurtuluş reçetesi olduğunu bilmenin ve buna inanmanın, iman etmenin eseriydi. Araştırmacılar Medine ve civarında 10 000 sahabe kabri tespit etmişler. 100 000 bini yok, nerede bunlar? Resulullah’ın mektuplarının arkasından giden canlı mektuplardı bunlar, iki ayaklı. İşte bunlardan biri EBA EYYÜP EL ENSARİ.
1.2. NASRULLAH: Bu ayetler gelecekten haber verir. Bir mucizedir. Ancak Allah haber verir. Allah’ın yardımı, başarı Allah’tandır. FETH: Kökeni, kale kapısının savaş anında açılmasına denir. Kur’an bu fetih mucizesinin hem itici gücü olmuştur hem ilk emri veren olmuştur. Hem de fetih mucizesi sürerken isimli, isimsiz fatihlerin yüreğine yakıt olmuştur.
Mucize gerçekleşti, nur inkılabı oldu hem de öyle gerçekleşti ki, kansız bir biçimde. Muhammed Hamidullah, “Beni Kureyza” hadisesini çok özelliğinden dolayı bir tarafa koymak şartıyla tüm 10 yıllık İslami fetihler boyunca her 40 güne bir gazve, bir sefer, bir savaş düştüğünü tespit ediyor. Buna rağmen dosttan ve düşmandan verilen kayıp ki biz dosttan olana kayıp demiyoruz 200 ü geçmediğini tespit ediyor. Yeryüzünde insanlık tarihinde böyle kansız bir inkılap var mıdır acaba?
Mekke’nin fethi esmasında Ebu Süfyan bir tepeden İslam ordusunun Mekke’ye girişini görür ve yanındaki Hz. Abbas’a “Kardeşinin oğlunun mülkü, saltanatı ne kadar büyüdü” der. Hz. Abbas ise ona, “o saltanat değil, nübüvvettir” der.
Peygamber Kâbe’yi putlardan temizlemiş, 2 rekât namaz kılmış ve karşısında tir tir titreyen Mekkelilere “Bugün size ne yapacağım” diye sormuş, onlar da “Sen kerim bir kardeşsin, kerim bir babanın oğlusun” derler. O da “Bugün size kınama yoktur” der.
3.İSTİĞFAR: Gufran dilemedir, mağfiret dilemedir. Kur’an’da üç şey geçer. 1. AF: En küçüğü, suçun cezasından vazgeçmek ama uyarıyı kaldırmamak. Sen suç işledin, bir daha yapma, şimdilik görmüyorum demektir. 2. SAF: hem cezasından hem uyarıdan vazgeçmektir. Sen suç işledin, o kadar. 3. MAĞFİRET (GAFR): Sen suç işledin bile dememek, işlediği suçu hiç işlememiş gibi saymak.
Tevbe, istiğfarın sonucudur. İstiğfar kötüden vazgeçmek, Tevbe iyiye yönelmektir, Allah’a dönmektir.