Nasılım biliyor musun? İçim dolup taşarken dışarıdan sakin görünüyorum. Gülüşlerim var, ama her biri bir kırgınlığın üzerine kurulmuş. Konuşuyorum, ama cümlelerimin arkasında söyleyemediklerim duruyor. Beni anlamalarını beklemiyorum artık. Çünkü insanlar hep gördüklerine inanır, hissettiklerine değil.
Nasılım biliyor musun? Bir yanım hala umut dolu, ama diğer yanım tükenmiş. Çabalıyorum, ama bazen neden çabaladığımı bile unutuyorum. Sanki aynı yarışı hep baştan koşuyormuşum gibi. Ne kadar ileri gitsem de, hep aynı yerde buluyorum kendimi.
Nasılım biliyor musun? Bazen öyle bir boşlukta kayboluyorum ki, hiçbir şey hissetmemek daha kolay geliyor. Duygularımı bastırıp sessizliğe sığınıyorum. Çünkü ne zaman içimi döksem, bir yerlere ağır geliyor. Ve insan, kimseye yük olmak istemiyor.
Ama yine de buradayım. Bütün eksiklerime, kırıklarıma rağmen ayakta duruyorum. Nasılım diye sormasın kimse, çünkü anlatmaya gücüm yetmez. Sessizliğimde dinleniyorum, içimde fırtınalar koparken bile. Bazen bu bile yetiyor, yaşamaya devam etmek için.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta