Nasıl Yazdım 7 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Nasıl Yazdım 7

26-Yazılarda, yabancı terimlerin kullanılmasının, benim için en önemli olan bir tarafı vardır. Değilse entelektüel olmak, ya da yabancı dil hayranlığı veya dil kırmak biçimli kendisine yabancı, ukela egocu bir yaklaşım değildir.

Söz gelimi siz; günlük dilde “bir parça” sözcüğünü, çokça ve sıkça kullanırsınız. Bunun size öğrettiği çağrıştırıcılar sınırlıdır. Bunun ötesinde bir anlama ve anlatımlar size bu sözcüklerle söylense de uzun erimli bir anlama olmaz. Hatta anlatılan konu, bu sözcüğün genişliğine denk olan, daha ötesine geçer bir anlama da değildir.

Halbuki bu “bir parça” sözcüğünün geçmesi gereken yerde “monomer” sözcüğünü kullandığımızda monomer sözcüğü hemen dikkatinizi çekecektir. Hem monemer sözcüğünün, sizin günlük dilde karşılığı olan bir kullanımı da yoktur.

Bu yüzden monomer sözcüğünü, karşılığı olan bir parça sözcüğü gibi yakınlaştırırken anlama mantık olayları öyle gelişmez. Öğrenme yetiniz bu kavramı adeta, yepyeni bir mantık kalıp manevelası oluşturur gibi kategorize edecektir.

Artık monomer, hem böylesi güncel dil sınırlılığı içindeki gibi o an için anlama, daha sonrası için unutma olan bir sıradan anlama tembelliği yapmayacağından çok önemli bir öğrenme anlama kalıbını dile getirir olacaktır. Okur, anlattığınız konuyu, sırf bu sözcük sayesinde kavrar olacaktır. Hatta zaman zaman, okurun aklında bu sözcüğün tekrarı olan anlam pekişmeleri geçecektir.

Kişi bu sözcüğün anlamını öğrenirken, sizin söylediğiniz konularla bu sözcüğü özdeşleştirecektir. Artık monomer sözcüğünü tek parça olarak kavramış olsa da monomerle daima sizin söylemek istediğiniz kalıbı anlayıp anlatacaktır. Bunun çevirisini yaparken okur artık tek parça anlamına geliyor demeyecek enaz üç beş cümlelik bir tanımlamaya gidecektir.

Monomer sözcüğü bir parçanın günlük dildeki gibi anlatımı olmayıp, apayrı bir özel kavranım mesajına dönüşecektir. Bu söylem her dilin kullanımı için böyledir. Ta ki bir dil kendi bilim ve kavrama dilini günlük dilin kullanımında kurtaran anlamalarını yapana değin bu böyledir.

Bunun kritiğide vardır. Elbette dikkat çekmek için hep yabancı sözcük mü kullanmalıyız? Der olabiliriz! Zaten anlatacağınız bir özel konudur. Hep yabancı sözcük mü kullanmalıyız gibi abartıya gidilmez. Yol sizi belirler ve girişmelerlen yolla siz, sınırlanırsınız. Bu her dil için böyledir. Özel dikkat ve anlam vurgusudurlar.

27- Şairin tutuculuğu daha şiirin şekli şemailini belirlemede başlar. Tutucu şaire göre, şiirin belli bir şeması vardır. Şair bu şemayı tutturdu mu, şiirdir! Tutturamadı mı, şiir değildir!

Bu söylemin genel bir anlama olması için ve tüm oluşmalar genel geçer tutumu davranmakla bir anlaşılma olacağından, araba örneğini vermek isterim.

İlk arabanın (her şeyin belli yer zaman zemin devinimi oluşması içinde) illa ki bir şekli şemaili vardır. Ama bugünkü arabaların şekli şemaili o ilk arabanın şekli şemaili değildir. Kimse de bu günkü arabanın şeklinin dünkü arabaya benzememesinden ötürü de, bu günkü arabalara bu araba değildir demez. Güncedeki araba ne tümden ilk arabadan azadedir, ne de tümden onun aynısıdır.

İlk arabanın şekli, sonraki arabaların şeklinin de illa öyle olacağı anlamını vermezdi. Bu süreç doğal olanın dinamizmi içinde, o ilk şeklin, eğilip bükülüp, dallanır budaklanır oluşuyla ilişkin bir şekil şemail gelişmesi hep vardır.

Bunu göremedik mi; mefulün mefulüne der, parmakları hep sayar, çiçek böcek şiirleri yazmaya devam edersiniz. Bunlar şiir değil mi? Hiç kuşkumuz olabilir mi? Ama yolun da hep bunlarla yürüneceğini söylediğiniz zaman, referansınız dinler gibi orta çağ yaşamı feodal süreç ilişkilerini gevelemek olurla şiirden değil, ama şairinden kuşkularımız başlar?

Söz gelimi bir arabanın dış biçimine; dış biçiminin eğilip bükülmesine, arabanın iç olaylarıyla dışa dek olayları ve estetik gibi etker varlığın öznellikti konu süreçleri etki eder. Burada öznellik belirleyici değil temel eğimin olabilir şekillerini size göre seçmedi ayıklamadı tutumudur.

Arabanın iç süreçleri motor hacmi, motor gücü, arabanın yük alan hacmi, hız gibi birçok girişen konu etkenine bağlıdır. Dıştan da arabanın doğrudan motor gücü ve hızına etki eden hava sürtünmesi gibi etkilerle girişen bir şekli eğilip bükülme biçim alama sürekliliği vardır.

Şiir de oluştuğu zaman zemin düzlemleri içinde, konu iç özü anlatımı itibarıyla ve bir de şairinin dışsal bilinççe bilgi düzeyi itibarıyla, mefulü mefulünü aşacak denli, girişen bir şekili olma ve kendi şekilini alma etkileşimi vardır.

Diyelim doğa sevgisi ve aşk gibi konuları belli bir süre aynı kalacak şekilde düşünelim (beraberliklerin ve ekonomik bağımsızlıkların oluştuğu şu günlerde, kesikli sürekli olmayan aşklar artık nostalji ve müzelik olmaktadır ya neyse) .

Eski aşk ilişkileri at, kağnı, deve kervanı, dere boyu ve pınar boyu vs. karşılaşmalarıyla dile getirilen duyguları iken; günümüzde klavye ucunda, araba sevdası, tatil gezmeleri, bir oto park, bir lunapark, bir otel, bir laboratuvar bir hastane personeli olma, bir apartıman aralığı bir balkon sefası vs. gibi durumların karşılaşmaları biçiminde olmaktadır. İşte bunlar şiirin uzay zaman boyutuna ilişkin şekli renk, kou, tat ve yansımalar farkı oluşlarıyla şairin ifadesini, şiirin de şemailini değiştirirler.

Hele şairin bilimsel felsefe yatkınlığı; Sörn (Cern) deneylerinin ayyuka olduğu, evrim, kaos, felaketler mantığı, pozitif bilimler, kuantik süreçler vs. gibi güncele tanıklığıyla bilir olan ve eski duyguyu aşan süreçlimesin; şiirin şekli şemailini eğip bükecek öznel olgu ve olaydırlar. Doğallıkla dünün şairi bunu bilip yapamazdı. Siz de tam olarak dünü bilip, onlar gibi güzel olurla dünü ifade edemezdiniz. Şiirler duyguya olduğu kadar, güne de tanıklık etmelidirler.

Bunlar olmadı mı, tüm her şey gibi gelişememekle şiir de ölür, şair de körelir. Bilmem kaçıncı yüzyılın şairleri hep örnek olacakla önünüze konur. Bu, tıpkı dinseldi davranış mantığının, kendi zamanının anlayamamaktan kaynaklı eksiklik ve ezikliklerini; dinsel mantığın o oluşma dönemlerine indirgeyen örnekler ve anlatımlarına gönderme yapmasıyla, aynı kafa yapısının aynı köşede buluşmasıdırlar

25.07.2005

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 27.9.2011 14:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya