Hayatın da kendisine özgü bir çekim yasası vardı. Bu çekim yasasının adı birlikte yaşama (eşleyişle simbiyoz yaşamaydı). Büyük olamıyorsan büyüklüğün etkisine karşı birleşerek büyük olma. Yardımlaşma. Zıddı olma gibi alan durumlardı. Bu süreçler belli bir birim zamanı daha küçük parçalı süre durumlar kılmanın umulmadık avantajıydı.
Yalıtımlı bir inşa içinde parçalı bölüklü olan hayat, dış fonundan ayrıldığı evrensel bütünlüğün eksiğini; bütüne doğru olan imge ve eğilimini, dıştan birlik yapan organizmaların bu tür simbiyoz yaşam biçimi ile sağlıyordu.
Dıştaki olup bitenin girdisi yapılırken hücre zarının tepki koyması, kendi seçme ayıklamasını yapması karşısında yapılan bu tür tekrar ve çevrim yapan süreçlerin tekrarlarını öğrenen baskı ve yansıması vardı. Yansıma karşılığı sitoplazma içinde birçok çelişkin durumlardı.
Bu çelişkin durumlar, derişimdi. Derişimle oluşan baskı basıncın çekme itmesiydi. Derişmelere dek her bir yolun yaptığı her bir iz de fazdı. Farklı zaman ve başlanış eylemli bu eğimi takip eden eşzamanla zekâ bu izlek oluşu tamamlıyordu. Bunların protein kalıplarını çıkarıyordu.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta