Yani burada aydınlık karanlıkladır. Fakat gece gündüz birbiriyle değildi. Dünyanın Güneş etrafında dönüş yüzünü değiştirmesiyle ortaya konan ışık gölge oyunuydu. Gece ile gündüz birbirinin nedeni, sonucu değildiler.
Nasıl gece gündüzün zıddı değilse birbirini kontrol eden durumlar değiller ise canlılık ta cansızlığın zıddı değildir. Bir canlı oluştaki özellikleri, diğer bir durum içinde de ararsanız, aranan bulamadığınız kadarla, diğeri içnde cansızlık olmaktadır. Örneğin bir sıkımda öldürdüğünüz bir dirençsiz oluş (tavuk), bir sıkımda öldüremediğiniz diğerine (boğaya) göre cansızdır.
Hayat var oluşla eşanlıdır. Var olmayan hayat olmadığı gibi hayat olup ta var olmayan da yoktur. Eş zamanlıdırlar var oluşun alan yönüne ters bir alan içinde seyreden kısmı, ikinci bir ekstradan enerji harcama düzeni ortaya koyması ile ve bunu çevrim yapmasıyla bu var oluş hayattı.
İşte taşın hayattan ayrıldığı yer bu ikinci ve ekstra olan enerji yere sahip olamamasıydı. Taş ekstra enerjiyi düzene sokup sürdürülebilir bir çevrim yapamıyordu.
Var oluş, var oluşla zaten canlı olan bu ilk basamağın ilk fazın örgütlü halidir. İlk faz canlılık kristalize örgütlü olan ilk prototip faz sürecini yani canlanma olan birinci var oluşu; metal ve metal filizi gibi çekimli biriken örgütlenme olmanın ötesinde molekül aracılığını üst düzey ekstra bir enerji kullanımlı moleküler örgütleniş içine sokamamakla birinci fazdı.
Bu bağlama birinci düzlem canlılıkla beliren var oluş, ikinci düzlemli ekstradan enerji kullanımından yoksunluğu ve entropiyi karşı sadece pasif durumla karşı olması o var oluşla canlılığı, cansızlığa götürür.
Birinci düzlem fazlı canlılık üzerine daha bir ekstra düzlemle yokuş yukarı olmanın enerji çevrimini ortaya koyamayan varoluş, bu haliyle cansızdı.
Demek ki cansızlık canlanamama değil, yani bir enerji düzenli örgütleniş içinde olamama değil, bu aşamanın en az ikinci basamağına geçememiş olmakla olasıydı. Yani birinci düzey canlılığı ikinci üçüncü giderek onuncu düzey enerji düzenlenişi içine sokamamakla olasıydı.
Metal filizleri, maden damarları, kümeleşme, yığın, kolonileşme ortak yaşam yani simbiyoz yaşam, asalak yaşam ikinci, üçüncü vs. tür enerji düzenli örgütlenme aşamasına geçişte ara form gibidirler.
Ama hiçbiri geçiş formu şimdilik insan gibi kolektif düzenli, çok çok daha ekstra enerji düzenli bir toplum yaşamının içine geçememiştiler. Türümüz dıştan organik devimli ekstra enerji düzenlidir. Kolektif üreten bir alan içinde kolektif bir ruh ve kolektif bir yetenektir. Bu kolektif ruh ve kolektif yetenekle düzenlenen kolektif zekâ enerjisi içinde örgütlenmiştir.
Bu aşamada temel düzlemi içeren canlılık, bizler gibi daha ileri düzlemde daha ekstrem enerji depoları olan hayatlarla bir arada dem sürer. Birinci düzey enerji örgütlenmesi içinde olan canlı oluş, artık yeni hayatsal referanslara göre cansızlığını, sürüklemektedirler.
Canlının cansızdan ayrıldığı yapay yer buraydı Tabiri caiz ise kayalar taş oluyordu da taşlar kendi kendilerine telemor yapılar bağıntılı organize oluşla kaya gibi örgütlenmeler olamıyorlardı.
Temel olarak her olgu, olay ve var oluşların mutlaka bir enerji düzeni ile bir enerji korunumlu bir enerji örgütlenmesi vardı. Var oluşlar ve her tür hayat, birinci düzlem faz alanıyla bir enerji düzenli olmanın bağlamında üst üste çakışırlar. Ve ilk faz imge kodlarla geleceğe doğru taşımadırlar
Her ikisi de eş anlı doğrultuda alan yönünde beliremiyorlarsa, alan yönü hareketlerini de saklı tutmak kaydıyla, biri alan yönündeyken, diğeri de alan yönüne ters yönde çok daha fazla enerji tüketerek var oluyordular.
Bütün dediğimiz bileşik süre durumlu organizasyon bu bağıntılarla ayrılan birleşen süreçler olmakla, ayrılma ve birleşme içinde seçme ayıklama yapar. Seleksiyonu yalıtan, birleşiklerdir. Seleksiyonu algılayıpreferans kılan yapılardı. Yokuş aşağı ve yokuş yukarı durumlarla enerji kullanırlar.
Bayram KayaKayıt Tarihi : 25.9.2019 17:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!