Çünkü uzaya giden, tasarım yapan, simule eden hayat ta organelli hücre ile birlikte kendi olmamakla; kendi dışında kolektif bir sosyal hayat ve toplumsal hayat olması itibarıyla, yine bir hayat değildiler!
Kısaca hayat zaten yoktu! Ya da hayat tüm bunlarla, tüm bunların her biriyleydi. Hayat tüm bunların her biriyle, şimdi olmakta olanla ve gelecekte olacak olanla hayattı. Bu nedenle; her bir çeşit ve çeşitliliğin kendisiyle bir bakteriye, bir virüse, bir solucana, bir sineğe hayat demediğimiz sürece, biz hiç hayat değildik.
Bizim hayatımız, kendi hayatımız dışındaki algılarla, dıştaki hayatın hiçbirinde yoktur. Ama hayatın tüm algıları ister foto sentezli süreçler düzeyinde olsunlar, ister mitokondri yel düzlemde olsunlar, ister ribozlu veya ister ribozomla olsun ister amino asit, protein, enzim ve bazlar düzleminde işlevle olsun; ister bağırsak kurdu düzleminde olsun hepsi kendisini koruyan ilk durumlu canlanan tepkilerleydiler.
Bir arada olan süreçlerle, kendisini yineleyen. Kendi eylemini tekrarlayıp kopya hareketlerle; kendisini eşleyen. Kendisini çoğaltan tepkileriyle ilişkin süreçli sentezlerin organizasyonu ile bir aradaydılar.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta