1-Entropinin kuralıdır. Var oluş gibi yokuş yukarı olmanın tersi de her durumda iniş aşağı olan organ ve organ eller yıpranması ile öleceğiz. Ama bizim dışımıza olan hayat için yaşama dek azalan etkilere karşı, azalan etkiyi artıran yönde; azalan enerjiyi yokuş yukarı yapmak, hayata maliyetli katkı veren enerji biçimine dönüşme olmaktadır.
Yırtılanı tersten onarma, bütün olanın yüzey hacim gerilmeli çelişkisi nedenle hücre bölünmesi, yıprananın restorasyon el tepkisi ise ilanihaye değildi. Üstelik vücudumuz içinde kendisini yenileyemeyen kas dokuları, mitokondri, sinir hücreleri gibi sentez olmanın maliyeti nedenlerle de öleceğiz. Hayat elbet bir gün bunu da aşabilir.
Şunun şurasında hayat üç milyar yılın sonunda çok hücreliliğe beş yüz milyon yıl önce geçmişti. Hayat üç milyar yıl sonra ölümsüzlüğü tersten ölüm yapan süreçleriyle ölümsüzlük yanında ölümle de yoluna devam etmeye başlamıştı. Ölümsüzü ölüm yapan hayat, bu diyalektikti dinamik içinde üreten topluma geliş gibi ölümü, ölümsüzlük yapacak bam başka çevrimler içine girmeyeceği düşünülemez bile.
Hayat ölümsüzlüğü ölüme çeviren entegre bütünleşik gel olan süreçler içinde bunun git sürecini yani kendisini yineleyenler yanında kendisini yineleyemeyen zorunlu süreç durumlarıyla kas dokusu, mitokondri ve sinir hücresi gibi iniş aşağı olan durumları bize, ölümün maliyetidirler.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta