Örneğin; bugünden bakıp geçmişte de bir beynin, bir eşeyin, bir ana babanın vs. canlılık için hayat için ilk başta da var olduğunu söylemek hayatı ve canlılığı bilmemekti.
Hayat Güneş'i hesap ederek, ya da Güneşten şu kadar uzaklıkta şu büyüklükte oluşun hesabıyla başlamamıştı. Aksine hayat Güneşi olan, güneşten bu kadar uzaklıkta olan bir bağıntı çevre içinde başladığı için Güneş siz ve güneşe bu kadar uzaklık olmadan edemiyordu.
Bunu böyle söylemiyorsanız bu kes de başlangıçta bir seferde tasarlanmış olmuş bitmiş bir hayatı söylemiyordunuz. Geçmiş te olmuş bitmiş bir canlılığı söylemiyordunuz. Şimdi de olmuş bitmiş bir canlılık ve hayatı söylemediğiniz gibi gelecekte de olmuş bitmiş, bir kes de tasarlanmış canlılığın ve hayatın olamayacağını da söylemiş oluyorsunuz.
Yani çevrenin baskı ve basıncı altında dağılmadan ayakta kalanlar birbiri ile ilişkisiz seçilimlerdi ve işlevlerdi. Evrim işte evrim bu niceli birikimlerin bir önceki kullanımlarından da onların yeni bir işleve dönüşmesinden de ortaya konuyordu. Her tepki bir belirlenim değildi.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta