Nasil Vardık Bir Noktaya

Nasıl vardık bir noktaya,
İyi muhabbetin gelmez sonu.
Derin nefesler olurdu, arada
Dururdu zaman.
İki dil arasında gidip gelen,
Bir kalem olurdu.
Yazardı varlığım,
Çizip karalarken yaşardı.
Gönül koydum, üzdüm kendimi
Kendimi üzdüğüm için
Bekledim seninde üzülmeni.
Başka bir paragrafta izahı için
Durum belirtmek şarttı.
Koyduğum gönülün karşısına
Sebebler, tüy bile etmez laftı.
İşte bu yüzden dostum,
Kırıldı tartı.
Aramızdaki söze değer biçen
Bazen vicdan, çoğu zaman hakkı,
Bu hayatta vermediğin için hakkı,
Nokta koydukça bitmeyen bu hakkı,
Yinede tam helal etmedim.
Kırgınım, dargınım
Ne zaman olur bilmediğim ölüm,
Baş sancılarıma hep bir sargı.
Seninle aramızdaki durum;
Sarıp sarıp içtiğim tütündü.
Kusuruma bakma,
Attığım için yere bitmiş tütünü.
Rüyalarıma giren "nedendi"
Hak mıydı, reva mıydı?
Bu saatten sonra neylesin ölüm.
Kazılan toprağı üzerime atan
Yok saydığın nefesimdi.
Bir dua ki zamana bırakılan
Yarıda bitti sanki,
Benimkine amin yetmedi.
Ateş yakmak istiyorum ben!
Son zamanlar,
O kadar çok karanlıktı.
Vicdan ışıksız akşamdan, sabah için
Uzandı yatağına
Bilmiyorum ne zaman kalkacaktı.
O yüzden bir uyanış olsun dediklerim!
Söz kerestesini yontmak için
Kesip kesip biçen dilim,
Ardından bıraktığın soğugunda,
Kendini yaktı.