Şiir her şeyden önce bir tedavi
Bir kitle iletişim aracıdır
Tıbbın bile tam olarak çare bulamadığı
Şizofreni paranoya melankoli gibi rahatsızlıklarda
Hatta kompultif algı bozukluk panik atak ve manik depresif vakalarda
Obsessif nevroz gibi takıntılar da pasifize
Ve teskin edici özelliği yanı sıra
Grameri dilbilgi gelişimi
Terminoloji etnikmorfoloji antoloji lügatparçalamatoloji gibi ilimler yanında
diksiyon bozukluk kekemelik gibi kusurları süspanse absorfe edip
Karşı cinse açılmadan
Arzuhali arz
hali pür mealin teşhis ipuçlarını verişe dek
Anti sosyal psikosomatik psikopat durumlarda bile etkili olduğu yadsınamaz
Şiir şair okur arası bir köprü gibidir
İmpulse impavs adı verilen nöronlar vasıtası
Dizeler arası nektarı sözlü olarak
Vücudun en küçük kemik parçası örs kemiğine ardından çekice
Oradan östaki borusu üzerinden beyine aktaran ses teli serbest salınım fre kons frekanslar
Bu impavslar aracılığı duyumsayıp
Beynin harekete geçirdiği kaslar ile
Kalpte yanma duygusu açığa çıkar
Ciğer kavrulup kebap olur
İç yağları cozur cozur erir
Gözlerden sicim gibi sicim gibi yaş boşalır
Vücut ısısı artışı paralelinde
Paralel bir evrende bedenimizde molekül halde tuzlu su zerrelerinin dahi terminite edemediği
Virüs bakteri ter yolu dışarı atılırken
Şarlatan olmayan sahtekar düzenbaz yalan yanlış yarım yamalak olmayan
samimi içten
Dürüst özü sözü bir
Gerçek hakiki şairlerin yazdığı şiirlerin
Fiziksel marazlara dahi destek olduğu bilimsel gerçektir
Öyle şairler vardır ki
Öncüsü oldukları katı gerçekçilik
Acı gerçekçilik ekolü
Akımı ile sanrı pençesi kıvranır
Kaçan merkebi ardı ümidi kesmemiş halisünasyon girdabı
Kıvranan kara sevda aşıkları
Burunları baskısı yüzünden ayı ezip pestile çevirecek nergiz çiceklerinin
Bulut üzerinde gezinenlerin ayakları yere değdirir
Şairler çok çeşitlilik göstermesine rağmen genel manada
üçe ayrılır
Kelek şairler
Turfanda kavun şairler
Tadından dibi çatlamış aromalı olgun şairler
ilk grup Kelek şairler
Belli bir tat nektara aromaya ulaşamamış
Tadı tuzu olmayan
Erken piyasaya sürülmüş şairlerimizdir
Zamana ısıya çapaya havaya suya besine azim sabır bilgi birikim tecrübe eğitim görgü
mukayese yeteneği mantık felsefe analitik geometri çoğrafya bioloji
Kimya matematik sosyoloji gibi müspet
Kalp gözü Lisanı hal skolastik gibi metafizik ilimlere ihtiyaçları vardır
Turfanda kavun şairlerimiz ise
kelek şairlerimize nispeten
Biraz daha bilgili görgülü
Yaşı kemale ergin
Askerliği yapmış sorumluluk sahibi
İyi anne iyi baba iyi eş iyi vatandaş olan
Ama henüz iyi şair olma statüsünü elde edememiş
İçlerinde eşini kaybetmiş
Boşanıp ayrılmış
Terk edilmiş
Bunalıma girmiş
Aşk sevda şiirleri yazıp
Yarasına merhem etmeye çalışsa da
Fazla bir edebi vasfı tadı tuzu olmayan
Gına getirten bezdiren
tekrar tekrar aynı sözler
Aynı dizeler kısır döngüsü etraf dönen
Neredesin şimdi kimbilir ey yar
Bak kavrulup yanıyor bu Tayyar
Ne olur sevseydin sen beni keşke
Aşkın çöle düştü gezerim seyyar
Der
Arada da bol bol
çiçek böcek kelebek dağ ova tepe bayır çoğrafik yerler
Ağaçlık orman harman yeri Pınar başı
Uçurum yar
Irmak iki yanınkara ile çevrili su parçası nehir dere çay verir
Ota püsüre şiir yazarlar
Sık sık yanıp tutuştuklarını
Midelerine kramp girdiğini
Lumbago ve siyatik olduklarından
Dudaklarının tavuk ayağı gibi çatladığını
Gözlerinin tavuk karası olduğunu dile getirirler
Sevgiye şevkate bakıma ihtiyacı olan
Yazdıkları üzerine şerbet dökseniz bile
Zevk haz algısı oluşturmayan
İç burucu şairlerimizdir
Üzerlerine gitmeye gelmez hassas narin alıngan olurlar
Yüreğine sağlık
Kalem daim olsun
Duygular dile gelmiş gibi sözler ile modifiye
Rehabilite edilirler
Siz hep yazın daima yazın denilerek topluma tekrar kazandırılması gerekir
Tadından dibi çatlamış kavun şairlerimiz her yerde yetişmez
Asma kabağı gibidirler
İçine girip şekil almaz
Bilakis içine girersin şekil verirler
Mektep okul gibidirler
Yol yordam gösterir içinde yaşadığı denizden bile haberi olmayan balıklara
Kalabalıklara
Uluorta cıvıl cıvıl akan hayatı hatırlatır
Edebiyat sanat yaşatmaz
Yaşamı kolaylaştırır
Zevk keyif haz
Acı hüzün elem
Akıl fikir idrak
Düşünme yetisi verirler
Bunu yaparken
Şaşkınlığa düşürür
Ben nasıl fark edemedim dedirtir
Dimağı açar
Zihinde dejavu patlamaları yaşatırlar
Şairlerimiz bunu yaparken
Üç disiplin izlerler
Aruz hece serbest
Aruz
Geçmişte develerin boynuna çan bağlanıp
Çandan çıkan seslerin
Failun mefaili mefailun oluşu durumuna göre
Nasıl mors alfabesi
Çizgi noktadan oluşur
Aruzda açık hece kapalı hece
Konson vuayel yapısı kullanarak
Kulakta melodi oluşturma fiil eylemi olup
Serbest vezni ağız ishali olmuşca çok sayıda kelimeyi
Uydurup uydurup orta yere atma sanır kimselerin bile yararlanabileceği bir tür cümlelere yumuşatıcı katma
Kulakta hoş ahenk uyum armonika ritm uyandırım işlemidir
Hece vezni ise aşıklarımızın ozanlarımızın kaç asır çalıp söyleyip
Günümüze ulaştırdığı
Kafiye uyak adlı mekanizmanın
Satır sonu eklenmesi ile
Abab cccb
Bir kaz aldım karıdan
boynu uzun borudan
Şu garip beni kurutan
Kırk yıl oldu kaynatırım kaynamaz
Ve veya aaab yahut abcb
Yada
abba
Bir gün gelirde unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat onikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Şeklinde
yazabildikleri gibi
Redif ile
Hararet nardadır sacda değil
Keramet kavukda taçda değil
Her ne arar isen kendinde ara
Mekke'de Medine de hacda değil
Yada
Yüzde ısrar etme doksan da olur
İnsan dediğinde noksan da olur
Büyüklenme sakın ben varım deme
Elde neler var yoksan da olur
Şeklinde yazılabilirler
Serbest vezin ise her ne kadar aruz kafiye şartı olmasa bile
Ses hece uyumu üzerinde çalışılmış yapılara verilen şekilden ziyade muhtevaya önem verip
Sapa kulpa kapağa itibar etmeyip
Tencerenin
Süngersi doku saksının dolu olmasına önem veren eser parçalarına verilen addır
Gerçek hakiki serbest vezin tırnak ile çizmeyi bırakın
Ciletle hava çeliği falçata
Hatta elmas ile kesilemez söz bloklarıdır
Serbest ustaları
Sözcüğü yine sözcük ile traşlar
Her karatında
Her kesili yüzeyinde renk ışık cümbüşü oluştururlar
Kar lııı kaayııın orrr maa nınn da
Yüü rüü yoo ruum ge cee leri
Ef kaar lı yııım
Veeer e liii nii neeer dee ee lin
Derler
Yıldızlar mı gençliğim mi
Memleket mi daha uzak
Kayınların arasında
Bir pencere sarı sıcak
Deyip iç kavurur düşünceye sevk ederler
Konik kesim
Traşlama
Zımpara cila estetik ritm tempo
Söz ustalığı gibi hüner ile
Sözcüklere alışkanlık musiki kazandırırlar
Bunu yaparken sosyal konuları yaraları orta yere döker
Çözüm arar yol gösterirler
Şairlerimiz bu disiplin metotları iyi etüd edip
Araştırıp
Bir heykeltraş sabrı eserlerini yontmadıkça
Rendeleyip
Törpüleyip
Zımpara cila vernik atmadıkça
Emek çaba sarf etmedikçe
Yetmişlere kadar ne yazıldı yazıldı
Ondan sonrası beşikte bir çocuk hali getirildi şiir
Salya sümük ağlak mızmız
Ben ekseni dönen
Embesil moron
Beeen sevmişti seni
Been aşıktı sana
Beeen tutuşurca yanmıştı kavrulup sana
Niçin açmadın sineyi ey yar bana
Kavrulmaktayım yokmu çeşme vana
Gel saçına takayım taç ikebana
Çiçek böcek kelebek yar yakışır sana
Estek köstek döngüsü
Bozuk plak serenat
Kasetin a yüz b yüz
Değişir makus talih ancak ve ancak eğitim ile
Eğitim şart
Okul görecek
Temel Bilgi şart şiir nedir ne değil bilecek
Usül metod bilecek
Haddini bilecek
Kendini bilecek
Edep bilecek
Edebiyat öğrenmeli
Eğitim şart okullarda yarım saat seçmeli ders olmadan çıkarılıp zorunlu hale gelmeli
Nice şiirlere inşallah
Hüseyin Demircan
Kayıt Tarihi : 9.3.2024 13:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!