Nasıl olurda kurtulur Türk şiiri

Hüseyin Demircan
3320

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Nasıl olurda kurtulur Türk şiiri

Şiir her şeyden önce bir tedavi

Bir kitle iletişim aracıdır

Tıbbın bile tam olarak çare bulamadığı

Şizofreni paranoya melankoli gibi rahatsızlıklarda

Hatta kompultif algı bozukluk panik atak ve manik depresif vakalarda

Obsessif nevroz gibi takıntılar da pasifize

Ve teskin edici özelliği yanı sıra

Grameri dilbilgi gelişimi
Terminoloji etnikmorfoloji antoloji lügatparçalamatoloji gibi ilimler yanında
diksiyon bozukluk kekemelik gibi kusurları süspanse absorfe edip

Karşı cinse açılmadan

Arzuhali arz

hali pür mealin teşhis ipuçlarını verişe dek

Anti sosyal psikosomatik psikopat durumlarda bile etkili olduğu yadsınamaz

Şiir şair okur arası bir köprü gibidir

İmpulse impavs adı verilen nöronlar vasıtası

Dizeler arası nektarı sözlü olarak

Vücudun en küçük kemik parçası örs kemiğine ardından çekice

Oradan östaki borusu üzerinden beyine aktaran ses teli serbest salınım fre kons frekanslar

Bu impavslar aracılığı duyumsayıp

Beynin harekete geçirdiği kaslar ile

Kalpte yanma duygusu açığa çıkar

Ciğer kavrulup kebap olur

İç yağları cozur cozur erir

Gözlerden sicim gibi sicim gibi yaş boşalır

Vücut ısısı artışı paralelinde

Paralel bir evrende bedenimizde molekül halde tuzlu su zerrelerinin dahi terminite edemediği

Virüs bakteri ter yolu dışarı atılırken

Şarlatan olmayan sahtekar düzenbaz yalan yanlış yarım yamalak olmayan

samimi içten
Dürüst özü sözü bir
Gerçek hakiki şairlerin yazdığı şiirlerin

Fiziksel marazlara dahi destek olduğu bilimsel gerçektir

Öyle şairler vardır ki

Öncüsü oldukları katı gerçekçilik

Acı gerçekçilik ekolü

Akımı ile sanrı pençesi kıvranır

Kaçan merkebi ardı ümidi kesmemiş halisünasyon girdabı

Kıvranan kara sevda aşıkları

Burunları baskısı yüzünden ayı ezip pestile çevirecek nergiz çiceklerinin

Bulut üzerinde gezinenlerin ayakları yere değdirir

Şairler çok çeşitlilik göstermesine rağmen genel manada
üçe ayrılır

Kelek şairler

Turfanda kavun şairler

Tadından dibi çatlamış aromalı olgun şairler

ilk grup Kelek şairler

Belli bir tat nektara aromaya ulaşamamış

Tadı tuzu olmayan

Erken piyasaya sürülmüş şairlerimizdir

Zamana ısıya çapaya havaya suya besine azim sabır bilgi birikim tecrübe eğitim görgü

mukayese yeteneği mantık felsefe analitik geometri çoğrafya bioloji

Kimya matematik sosyoloji gibi müspet

Kalp gözü Lisanı hal skolastik gibi metafizik ilimlere ihtiyaçları vardır

Turfanda kavun şairlerimiz ise
kelek şairlerimize nispeten

Biraz daha bilgili görgülü

Yaşı kemale ergin

Askerliği yapmış sorumluluk sahibi

İyi anne iyi baba iyi eş iyi vatandaş olan

Ama henüz iyi şair olma statüsünü elde edememiş

İçlerinde eşini kaybetmiş

Boşanıp ayrılmış

Terk edilmiş

Bunalıma girmiş

Aşk sevda şiirleri yazıp

Yarasına merhem etmeye çalışsa da

Fazla bir edebi vasfı tadı tuzu olmayan

Gına getirten bezdiren
tekrar tekrar aynı sözler

Aynı dizeler kısır döngüsü etraf dönen

Neredesin şimdi kimbilir ey yar
Bak kavrulup yanıyor bu Tayyar
Ne olur sevseydin sen beni keşke
Aşkın çöle düştü gezerim seyyar

Der

Arada da bol bol
çiçek böcek kelebek dağ ova tepe bayır çoğrafik yerler

Ağaçlık orman harman yeri Pınar başı
Uçurum yar

Irmak iki yanınkara ile çevrili su parçası nehir dere çay verir

Ota püsüre şiir yazarlar

Sık sık yanıp tutuştuklarını

Midelerine kramp girdiğini

Lumbago ve siyatik olduklarından

Dudaklarının tavuk ayağı gibi çatladığını

Gözlerinin tavuk karası olduğunu dile getirirler

Sevgiye şevkate bakıma ihtiyacı olan

Yazdıkları üzerine şerbet dökseniz bile

Zevk haz algısı oluşturmayan

İç burucu şairlerimizdir

Üzerlerine gitmeye gelmez hassas narin alıngan olurlar

Yüreğine sağlık

Kalem daim olsun

Duygular dile gelmiş gibi sözler ile modifiye

Rehabilite edilirler

Siz hep yazın daima yazın denilerek topluma tekrar kazandırılması gerekir

Tadından dibi çatlamış kavun şairlerimiz her yerde yetişmez

Asma kabağı gibidirler

İçine girip şekil almaz

Bilakis içine girersin şekil verirler

Mektep okul gibidirler

Yol yordam gösterir içinde yaşadığı denizden bile haberi olmayan balıklara

Kalabalıklara

Uluorta cıvıl cıvıl akan hayatı hatırlatır

Edebiyat sanat yaşatmaz

Yaşamı kolaylaştırır

Zevk keyif haz

Acı hüzün elem

Akıl fikir idrak

Düşünme yetisi verirler

Bunu yaparken

Şaşkınlığa düşürür

Ben nasıl fark edemedim dedirtir

Dimağı açar

Zihinde dejavu patlamaları yaşatırlar

Şairlerimiz bunu yaparken

Üç disiplin izlerler

Aruz hece serbest

Aruz

Geçmişte develerin boynuna çan bağlanıp

Çandan çıkan seslerin

Failun mefaili mefailun oluşu durumuna göre

Nasıl mors alfabesi

Çizgi noktadan oluşur

Aruzda açık hece kapalı hece

Konson vuayel yapısı kullanarak

Kulakta melodi oluşturma fiil eylemi olup

Serbest vezni ağız ishali olmuşca çok sayıda kelimeyi

Uydurup uydurup orta yere atma sanır kimselerin bile yararlanabileceği bir tür cümlelere yumuşatıcı katma

Kulakta hoş ahenk uyum armonika ritm uyandırım işlemidir

Hece vezni ise aşıklarımızın ozanlarımızın kaç asır çalıp söyleyip

Günümüze ulaştırdığı

Kafiye uyak adlı mekanizmanın

Satır sonu eklenmesi ile

Abab cccb

Bir kaz aldım karıdan
boynu uzun borudan
Şu garip beni kurutan
Kırk yıl oldu kaynatırım kaynamaz

Ve veya aaab yahut abcb

Yada

abba

Bir gün gelirde unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat onikiyi vurduğu zaman
Beni unutma

Şeklinde
yazabildikleri gibi

Redif ile

Hararet nardadır sacda değil
Keramet kavukda taçda değil
Her ne arar isen kendinde ara
Mekke'de Medine de hacda değil

Yada

Yüzde ısrar etme doksan da olur
İnsan dediğinde noksan da olur
Büyüklenme sakın ben varım deme
Elde neler var yoksan da olur

Şeklinde yazılabilirler

Serbest vezin ise her ne kadar aruz kafiye şartı olmasa bile

Ses hece uyumu üzerinde çalışılmış yapılara verilen şekilden ziyade muhtevaya önem verip

Sapa kulpa kapağa itibar etmeyip

Tencerenin

Süngersi doku saksının dolu olmasına önem veren eser parçalarına verilen addır

Gerçek hakiki serbest vezin tırnak ile çizmeyi bırakın

Ciletle hava çeliği falçata
Hatta elmas ile kesilemez söz bloklarıdır

Serbest ustaları

Sözcüğü yine sözcük ile traşlar

Her karatında

Her kesili yüzeyinde renk ışık cümbüşü oluştururlar

Kar lııı kaayııın orrr maa nınn da
Yüü rüü yoo ruum ge cee leri
Ef kaar lı yııım
Veeer e liii nii neeer dee ee lin

Derler

Yıldızlar mı gençliğim mi
Memleket mi daha uzak
Kayınların arasında
Bir pencere sarı sıcak

Deyip iç kavurur düşünceye sevk ederler

Konik kesim

Traşlama

Zımpara cila estetik ritm tempo

Söz ustalığı gibi hüner ile

Sözcüklere alışkanlık musiki kazandırırlar

Bunu yaparken sosyal konuları yaraları orta yere döker

Çözüm arar yol gösterirler

Şairlerimiz bu disiplin metotları iyi etüd edip

Araştırıp

Bir heykeltraş sabrı eserlerini yontmadıkça

Rendeleyip

Törpüleyip

Zımpara cila vernik atmadıkça

Emek çaba sarf etmedikçe

Yetmişlere kadar ne yazıldı yazıldı

Ondan sonrası beşikte bir çocuk hali getirildi şiir

Salya sümük ağlak mızmız

Ben ekseni dönen

Embesil moron

Beeen sevmişti seni

Been aşıktı sana

Beeen tutuşurca yanmıştı kavrulup sana

Niçin açmadın sineyi ey yar bana

Kavrulmaktayım yokmu çeşme vana
Gel saçına takayım taç ikebana

Çiçek böcek kelebek yar yakışır sana

Estek köstek döngüsü

Bozuk plak serenat
Kasetin a yüz b yüz

Değişir makus talih ancak ve ancak eğitim ile

Eğitim şart

Okul görecek

Temel Bilgi şart şiir nedir ne değil bilecek

Usül metod bilecek
Haddini bilecek
Kendini bilecek
Edep bilecek
Edebiyat öğrenmeli

Eğitim şart okullarda yarım saat seçmeli ders olmadan çıkarılıp zorunlu hale gelmeli

Nice şiirlere inşallah

Hüseyin Demircan
Kayıt Tarihi : 9.3.2024 13:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!