Nasıl methedeyim sevdiğim seni
İstanbul Bursa'yı değer gözlerin
Arasan bulunmaz kahir alınmaz
İzmir'i Konya'yı değer gözlerin
Kimsede görmedim sendeki nazı
Tunus Trablus Acem Şiraz'ı
Yemen'i Bağdat'ı Mısır Hicaz'ı
Şam'ı İskender'i değer gözlerin
Hüsnüne yakışır Yusuf nişanı
Seni sevenlerin artar efkarı
Kars'ı Ahıska'yı Erzurum Van'ı
Delh'i Buhara'yı değer gözlerin
İndim Adana'ya hem dahi Maraş
Selamına çıkar Hint ile Habeş
Süleyman tahtını verseler baştan baş
Büsbütün dünyayı değer gözlerin
Vapuru bendeniz eylerim metin
Yanağından bir buse olsa himmetin
Yüz bin sarraf gelse bilmez kıymetin
İnciyi mercanı değer gözlerin
Kayıt Tarihi : 14.7.2015 17:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erzincanlı Hafız Şerif](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/07/14/nasil-methedeyim-sevdigim-seni.jpg)
Allah rahmet etsin.
BEŞYÜZ YETMİŞ BİRDE; YILI BELLİDİR
Allâh hikmetiyle esrarlı dili
Âlemi seyretsen deli bellidir
Mizrabı vurunca zikreder teli
Kelâmına baksan velî bellidir
“Şu memnû; yeyip iç cennette yaşa
Yanlış yapar isen gidersin boşa,
Faydasız vurursun başını taşa”
İstimâl eyleyen eli bellidir
Nazar kıl gözünün üstünde kaşa
Üçgünlük ömürde değmez savaşa
Kur’ân-ı aç oku; sünneti yaşa
A’mâ da boy veren gülü bellidir
Savaşları şiir ile başlatan
Şiir ile çarpışmağı boşlatan
Minede mervede şeytan taşlatan
Hacerül esvedin alı bellidir
Altmış üç yıl arzın üstünde kalan
Onsekiz bin âleme rahmet olan
Güzel ahlâk tamamlamağa gelen
Beş yüz yetmiş birde yılı bellidir
Hicretinde mukimdir havzasında
Ümmetine af diler ravzasında
Bin Beşyüz senedir mahfazasında
Uzayan saçının teli bellidir
Allâh’ın hikmeti ve esrarları
Şuara dilinin baldır akarı
Ehli ârifânsan dinle onları
Deverân ettiği yolu bellidir
Dilinden hüdânın hikmeti akar
Turnalar kartallar sözüne bakar
Esrârından hikmet şimşeği çakar
Üryân konulduğu salı bellidir
Dini ızdıraplar gûşa getirir
Hakk’a âsileri tuşa getirir
Ehl-i liyâkati başa getirir
Şuaralar; Allâh kulu bellidir
Îmâna mukabil va’zetmiş cihâd
Şeb’i aruz olup verdiğinde tad
Herhâlde mü’mine güzeli anlat
Firdevsi âlâ da dolu bellidir
İzhar ettikleri milletin derdi
Hassan bin Sabitte hep böyle derdi
Şeytan askerleri ipleri gerdi
Şuaranın seyir hâli bellidir
İsteyene istenenin dediği
“Yürü; Allâh versin”dir söylediği
Hoca Nasreddînin borç ödediği
Koyundan yün alan çalı bellidir
Bülbülü ağlatan gonca gülüdür
Mecnûnun Mevlâ bulduğu çölüdür
Keşiş kızı aslı için ölüdür
Yandığından kalan külü bellidir
İSLÂMİ; bir meczup kulu Hûdâ’nın
Yüzü; kendisine dönük gedânın
Dört kapı, yüz pencereli odanın
İçine döşenen halı bellidir
12 Cemâzîyelâhir 1441 Hamis
06 Şubat 2020 Perşenbe
24 Kânûn-i Sânî 1435
Kasım 91
TÜM YORUMLAR (15)