Nasıl Kayboldu O Yıllar? Şiiri - Hamdi B ...

Nasıl kayboldu o demler,
efsûnuna eremeden zamanın?
Soyunu, sopunu da alıp
hangi yazgının seherinde
çekildi sultanlar sahneden?

Nedir bu, hicrânıyla kavrulduğumuz
talîh-i bî-rahmet,
baht-ı kem, devrân-ı nâ-ehven?..

Artık güvercin uçmaz feleğin kubbesinde,
atmacalar sürer hükmünü
rüzgârın bile dili değişmiş.
Sinan’ın nefesi sâkin,
Gazâlî’nin kelâmı sessiz,
Buhârî’nin izi perdelenmiş,
Muhyiddin Arabî’nin derinliği
göllere sinmiş bir sır gibi
âlemden çekilmiş…

Fetihlerin görkemini tahayyül bile edemedik;
bir sabah, ansızın
sükûtun ardına gizlenip
terk ettiler meydânı.
Sadakati hilkatten gelen atlarıyla
yenilmez soyun o askerleri
âdeta vakit tamam dercesine
zamandan süzülüp gitti.

Ve biz, kaybın küfüne bulanmış gönüllerimizle
dünyadan el çekip giderken
acırlar mı hâlimize?
Kim sorar kaybolan bir çağın feryâdını?..

Belki yalnızca bir tamburun
hüznü hikmetle yoğuran sesi
yeniden çarpar taş duvarlara;
cumbalı evlerin gölgeli avlularında
sarayların mahzun şehirlerinde
bir eski şarkı
son kez dolaşır rüzgârla…