İnsan için, insanlara darıldım,
Haksız yere, haksızlığa kırıldım,
Bu hırsla kalemime sarıldım,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Bir ona, bir buna yazar gönderir,
Her gelen insanın, başın dönderir,
Derman sizde değil, çare nerdedir,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Daha derdimi sorup öğrenmeden,
Cevap vermemi bile beklemeden,
Bir de fırça yeriz, dönüp gitmeden,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Hizmet mi bunlar, kimse görmez mi?
Millete yapılan daha yetmez mi?
Yürümez bu devran, sonu gelmez mi?
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Kime gitsem işler böyle yürüyor,
Beyaz melek birden şeytan oluyor.
Bir kumandan gibi böbürleniyor,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Melek mi, şeytan mı hemşire bilmem,
Mecbur kalmasam, vallahi gelmem.
Müdüre gitmeden inşallah ölmem,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Elinin ucuyla lütfen tutuyor,
Tuttuğu sedyede insan taşıyor.
Tiksinerek, iğrenerek bakıyor,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Ne çileler, ne acılar yaşıyor,
İniltiler sokaklara taşıyor,
Görevliler, kulakları tıkıyor,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Doktorlar ders verir hasta başında,
Öğrenciler gezer dalga peşinde,
Hayır gelmez böylesinin işinde,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Bekçisi, memuru, doktoru var mı?
Aynıdır inanın, hepsi de aynı.
Mantıklı insanın almıyor beyni,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Haseki, Çapa da, Cerrahpaşa da,
Hastalar dolaşır her bir köşede,
Uzadıkça uzar kuyruk gişede,
Bu nasıl görevdir, nasıl insanlık? ..
Kayıt Tarihi : 7.1.2012 23:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!