Nasıl güzelsin ki...

daha fazla gidemem,buraya kadar,bu son
elimden gelmiyor,yazık,hiçbir istasyon
boşuna dokunduğum bu zarif koku
aklımda bin yaşar zulmetle bahar
telli duvaklı bir yağmur,paramparça
ne kötü,bir kere sevmeden ölmek,hunharca
nasıl güzelsin ki,gözlerim yıkılıyor

faydası yok,gün batmış,ay çıkmış
dudağımı sıyırtıp geçen,hep o aynı tuzlu şarkı
ne vakit bu ikindi,
ağlar kum saati inci mecram
kuşkusuz bir ortaçağ atlısı
süpürmüştür ne varsa anonim
bir kayın aralığında boğulmasa hava
asla düşleyemez hiçbir müntehir böylesini
nasıl güzelsin ki
usandım seni

birşey mi yenidir
güzel bir eski gibi yeni
tepemde inceceik bir gökyüzü
kalın bir zürriyet
içlenmis parmaklarım,su içinde naif
sokktan mı geçtim,eve mi vardım
yaşamıyor muydum yoksa hiç
sağlam kafa,sağlam vücut
peki,bu lâci serseri kim
deliriyorum
o bar, bu bar
küstah denizaşırı tebessümler
nasıl güzelsin ki,
sana rastlıyor öldüğüm bütün günler