Kırklı yaşımın başındayım,her yanım kırık dökük....Hiç bir şey düşlediğim gibi değilmiş diyorum kendime,hiç bir şey zaman geçtikce değişmiyormuş. Acılar aynı acı, sancılar aynı sancı.. Oysa bana 'Zaman her şeyin ilaçı' yalanını öğretmişlerdi.. Sabretmenin erdemi ve hatta dürüst olmanın erdemi...Yalanmış hepsi, avutmaca mı desem,yoksa hiç almadığın biletin teselli ikramiyesi mi!
Her şeyin 'Henüz' iyi olduğu günlerim de Otuz yaşındaydım.. Her geçen gün yeni bir şey katıyor sanıyordum hayatıma.. Hemen her gün Aşık olunacak bir şey veriyordu sana hayat kendince, böyle düşünüyordum yada olanca saflığımla... Nefes almanın anlamı yada anlamsızlığı henüz belirginleşmemişti o günlerde ve ben hep böyle olacak sanıyordum...Kırkımdayım şimdi..Geride neleri bıraktığımı düşünmek bile zihnimi alt üst ediyor. Bir zamanlar 'Ölüm ya bir adım ardımda, ya bir adım önümde' diyordum içim kan ağlayarak. Biri geçmişimdi kaybetme korkusunda olduğum,diğeri geleceğim..İkisini de kaybettim ve ortada yapayalnız,kederler içinde sıranın bana gelmesini bekliyor buldum kendimi...
Kırkımdayım,kırık dökük...Kırkımdayım Nefes almanın ne kadar ürkütücü bir şey olduğunu bilerek..Yaşanmış ne varsa geride kalmış, bir eski şarkı sanki unutulmaya yüz tutmuş. Ve ben kırkımdayım nice aşklardan uzak.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ben en çok onyedi yaşımı bekledim neden dir bilmem onyedi demek istedim sorana gelmesi çok uzun sürdü....ve derken onsekiz olmak istedim ehliyet için en çok onsekizi istemem....şimdi gecen yıllara bakıyorumda ne zaman unuttum bir yaş dah büyümek istemeyi bilmiyorum....yüreğinize sağlık duyularınızı duygularıma yakın bulduğum için biraz fazla uzattım.....
Doğum gününüz münasebeti ile
uğradığım sayfanızda
bu güzel çalışmanızla karşılaştım.
tebrikler.
Yaşayacaklarınız
yaşadıklarınızdan
daha renkli
daha hareketli
daha bereketli
geçmesi temennsi ile
doğum gününüzü tebrik ediyor
sağlık mutluluk ve başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ediyorum
Ömür
Saç mı kaldı başımda
Çırıl çıplak dağ gibi
Yapraklarım döküldü
Terk edilmiş bağ gibi
Noldu ömür boyunca
Geçti gitti oyunca
Yaşamadık doyunca
Aktı gitti yağ gibi
Yaşıyoruz biz hele
Sonrasını kim bile
Müjdelensen bin ile
O da biter çağ gibi
Necmi ölüm gelecek
Yaşam sona erecek
Kabirde son bulacak
Dağdan düşen çığ gibi ____ Necmi Uçar
Sevgi ve saygılarımla.
bu ne umutsuzluk sayın şair..bir yerlerde savaş varsa başka yerlerde yaşam devam etmek zorunda bizler moral vermek zorundayız..şairler ölse şiirleri ölmez derler ...
zamanın ..muhasebesi..zaman yaşananlarla mı ölçülür..yaş nedir ki..metre hesabı yapılır mı... geldik ...gördük ...ve ..da etmenin an..ı gelince..bir nefes dahi ..almadan..bırakıp gideceğiz..ne kalr ki geriye..o halde..diyorum ki..yaşamak; kendin olmaktır..hüzünde sevimlidir.. yaşanması gerekiyorsa bırak girsin kapıdan oysa hiç bir acı sonsuz değil ki.Neyaşım ne de dertli başım kalacak akıllarda..ve ben bir gün ..ansızın bırakıp gideceğim..sessiz bir çığlığım kalacak ..size..
Sevgili Şairim.. içimden geldi ben de yazdım,şiiriniz oldukça etkileyici,tebrikler saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta