NASIL GEÇER ZAMAN
Ağır ağır abi
Bir gözün yollarda diğeri uykuda
bir elin yüreğinde diğeri kulağında
Maziyi hatırlatan bir türkünde
öpülmüş dudaklarının renginin
Bir kızıl goncayı kaybettiği yerde
kenar semtte dar sokaklardan geçerken
Analı kızlı kaynayan bir tencerenin
kuyruk yağının kokusunda
Az ötede acısına türkü yakan ihtiyarın
deniz mavisi gözlerindeki umutsuzlukta
sorguyu yüreğine yapıştırıp
Beyninde Allah be dediğinde
arnavut kaldırımı çıkışlı
Labirent gibi çıkmaz sokaklarda
Hayallerinin yasak konamadığı
çocukların yaşıtlarından kaçtığı
her gün yeni birinin nöbet tuttuğu
köşebaşlarından usulca dönerken
evine geç kalmış bir kızın
koşar adım korkarak yaklaşan
Ayak sesinde
pencerenin mazgal demirlerinden
uyuyan yüreğini uyandıran annenin
Namus kokan nerede kaldın feryadında
Köşe başında nöbet tutan bir gencin
sigaran varmı abi diyen
Buğulanmış ama tutsak utanan sesinde
Aklar düşmeye başlayan başını
parlak bir vitrinin camında
bir adım bir adım daha yaklaşarak
seyrekleşmiş cılız tüylerini
Damgalanmış ellerinle tarak gibi
önden arkaya Almaya çalışırken
sana akıl verecek bir yol
yarını gösterecek bir hocan kalmadığında
velhasıl unutamadığın bir dişinin
uzun saçlarının üç ayaklı darağacında
sana ip olduğunda Geçer zaman
hacoviç/adana
Kayıt Tarihi : 7.1.2018 12:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!