.......Adım................................................................. Türban
.......Doğum yerim...................................................:Fransa(Bir sosyete balosu)
.......İsim babam.....................................................::Osmanlı'nın Paris sefiri
.......İsmimi Fransızca'ya uyarlayan........................:Fransız sosyetesi
.......İlk turizm durağım..............................................Lübnan
.......Örtme şeklimdeki değişiklik............................Lübnan iç savaşı'ndaki
..................................................................................:zorunluluk
.......savunmada kullanılmaya başlanmam............:İranlı İmamın cemaati
.......Sürgün gurbetçilerle İran'a seyahatim...........:İranlı imamın dönüşü
.......İran'ın korkulu rüyası Türkiye'ye İran'ın
.......Türkiya'ye ihracı...................................................:İran'ın rejim oturmaz kor
......................................................................................kusu
.......Türkiye'deki din tüccarlarının bana sarılması:..:Geçmişten cumhuriyete
.....................................................................................husumetleri olanların kınası
.....................................................................................oldum.
..........Yılını hatırlamıyorum.Osmanlı Sefiri(Adını da hatırlamıyorum) bir fransız balosundadır.Kadın-erkek içip eğlenmektedirler.Fransız sosyetik kadınları
gün gün kendilerine fantezi bir şeyler arayıp yaşamak isterler. Demek ki burjuva olunca temel ihtiyaçlardan sonra lüks ve fantezi şeklinde istekler,ne
şe eğlence,macera başlıyor.Osmanlı sefirine sordurtturuyorlar'O başındaki nedir öyle? (Sefir, başına Osmanlı 'nın bir çeşit sarığı gibi sarmıştır.) Sefir der ki:
DÜLBENT.
..........Paris kadınları nereden bilecek ki rejim tehlikesine kadar varacak bu fantezi.Sefirden öğrenirler tülbent nasıl hazırlanır ve başa örtülür tabi derli toplu. Bu dülbentin adını Fransız kadınlar Fransızca'ya uyarlama yaparlar. Adı:TÜRBAN,olur.
.........Lübnan-Beyrut 1978-79 lardan önce daha da öncesi Yunanistan'ın ve İtalya'nın turizminin belini kıran bir tatil şehri...
..........Fransa'dan Lübnan'a yolculuk eder türban.Sosyete nerede,o orada.
.........Yunanistan ve İtalya gibi turizm ülkeleri Beyrut turizmi ile rekabet ede memektedir.Beyrutun kan gölüne çevrilmesi taş taşın üzerinde kalmama
sı gerekiyor.Kapitalizm bu, acımasızdır,zalimdir.Beyrutta iç savaş yıllarca sürecek bu satırları yazan 1979'da Beyrut'un alev alev yangınlarını TV 'den izledikçe kahrediyordu, emperyalizme ve onu kullanan kapitalizm zalimlerine.
.........1979 'lar öncesi İran'da solcu-kominist TUDEH örgütü vardır.Humeyni ve imam takımı vardır.İran Şah'ı Rıza Pehlevi yıkılacaktır.TUDEH ve İmamlar la İran Şah yönetiminin mücadelesi başlar.İmamlar sürülür.Her iki kesimin parolası şu idi amaca ulaşmak için:
'DÜŞMANIMIN DÜŞMANI BENİM DOSTUMDUR.'
.........İran Şah'ı Pehlevi İmamlar'ı sürer. 1979'da İran'a Fransa'dan dönen dini lider Humeyni'nin ilk durağı Bursa'dır. Bursa'dan sonra Fransaya gider ama Şah karşıtlarını Fransa'dan yönetmeye devam eder.Solcu koministler
şimdi Türkiye'de olduğu gibi o günkü başkaldırışın lokomotifi olurlar.Şu anki pişmanlıkları nostaljileridir.
.........Dini liderlerden biri de Beyrut'a sürülmüştür.Bu İmamın kendi cemaati var.Tabi cemaateki bayanların başlarında Fransız sosyetesinin türbanı vardır.
Bu satırları yazan Lübnan'ın sokak çatışmalarını kadınların,çocukların sokak tan sokağa kaçırlarını,ölmemek için kurşunlara hedef olmaktan kaçtıklarını izlemiştir bizzat. İranlı, bu İmam der ki:
-Bizim kadınlarımız çatışma ortasında kalıyor.Tanıyamıyoruz.Türbanlarını açsınlar omuzlara kadar sarkıtsınlar ki tanıyalım,koruyalım, diğer gruplardan bir farklılığı olsun ki yardımcı olalım.(Demek ki bölünen Lübnan'da herkes kendi grubunu korumaya çalışıyor.Mazallah Türkiye'de iç savaş ve bölünen grupları düşünmek bile istemiyorum.Çünkü Türk en sonunda oynanan oyunu bozar birlik ve beraberliğini sağlar ben güveniyorum.)
.......O günden sonra sosyetik fantazi türban şekil değiştirir fantezi değil,kör kurşuna hedef olmamanın bir yolu olur.
.......1979'da İran'da devrim oldu.Humeyni döndü ülkeye.Solcu ve koministler
sevinçte.Beni Sadr cumhurbaşkanı olur.Humeyni'nin sol kolu en sevdiği solcu kişi.Sadık Kutbizade(Humeyni'nin sağ kolu solcu-kominist) İran'da yine bizzat mücadele verenlerden.Humeyni Fransa'da tesbihini çekerken onlar ateş çemberlerinde kalıyordu.Ama halkını aydınlatmıyordu o günkü solcu ve koministler.Şah'ın eşi ve çevresi modern giyerken TUDEH'in militanları biz sizin burjuvaziliğinizi protesto ediyor kara çarşafa giriyoruz. Girdiler bir daha çıkmamacasına ve 1 milyon kişin idamina eşlik ederek kara çarşaftan çıkamadılar,devrim hevesiyle.Türkiye'de böyle maceracılık hep yaşanmaz mı? Cumhurbaşkanı seçilen BEN-İ Sadr canını zor kurtardı Humeyni'den. Humeyni'nni sağ kolu Solcu-Kominst Kutbizade ise bir vinç
üzerinde boğazından asılı kaldı.Meğerse mücadelesi kendi ölümüneymiş.
........Evet Lübnan'daki İmam,cemaatiyle beraber İran'a döner.Yeni sarkıtılmış türban da beraber.İran'a yayılır.DÜLBENT İran ile tanışıyor.
........İran devrimini yaptı.Bir yandan insanları asmaya kesmeye devam edi yor.Devrimi oturtturma kolay değil. Bir devrim tam yüz yılda oturuyormuş.
(Atatürk'ün ihtilali 85 yıldır devam ediyor.Çelmeler takılıyor mu,istismar ediliyor mu,takiyye yapılıyor mu, evet hem de nasıl. Sözde cumhuriyetçi özde cumhuriyet yıkıcısı çok. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Lenin ihtilali' nin ürünü yani 74 yıl yaşadı. Saddam'ın ihtilali 24 yıl yaşadı. Humeyni ihtilali 29 yıldır yaşıyor.) Evet Humeyni bir yandan Irak'a savaş açtı. Bu savaş 8 yıl sürdü.Amerika bir İran'a bir Irak'a silah satıyordu ki belleri düzelmesin,ama yükselmesinler de...Silahını satıyordu hain emperyalist ülke. Humeyni'ye Irak savaşı fırsattı.Halk dışarıya cepheye savaşa giderken savaş hali diye ne ekonomik isteklerde bulunacaktı ne de ihtilalin öldürdüğü bir milyon insana karşı çıkacaktı... İnsanlar asıldı asıldı asıldı.Hala devam ediyor.
........İnsanfsızlar gençlerimize diyorlar ki Mustafa Kemal ihtilal de şöyle böyle astı. Ben bir canlının tırnağına zarar gelmesinden yana değilim.Kuşkusuz Mustafa Kemal de öyleydi.Mustafa Kemal ihtilalinde 1250 kişi ölümle cezalandırılmıştır. Bunların 550 si Ermeni,Rum vs çete liderleri.Diğerleri
Anzavur,Bolu,Konya gibi yerlerde çıkarılan isyanlarda ve Mustafa Kemal'e suikast düzenleyenlere uygulanmıştır.
.......Düşünün 12 Eylül öncesi Türkiye'de sağ -sol çatışması vardı.Solcular Bağımsız Türkiye'yi, Türkeşçiler Milliyetçi Türkiye'yi, Erbakancılar'da Şeriatçı Türkiye'yi.Apocular'da Kürdistan kuracaklardı. kurmak istiyorlardı.Tabi Sam Amca(Amerika) ile İngiltere,Fransa vs batı ülkelerinin oyunu...Gerçi oyun hala devam ediyor figüranları da biz! Ne acı değil mi 'BİZ'. 12 Eylül'de yeni yönetim sevdalıları tam 5 bin kişin canına sebep oldular.Mustafa Kemal'in ihtilali 1250,12 Eylülde kandırılanların tam 5 bin ölüsü var.ACI ACI ACI:
.......Evet İran rejiminin en büyük tehlikesi Türkiye'dir.Zaten tarihten anlaşma mazlığımız var bizim. İran Türkiye'deki laik gazeteci ve üniversite prıfesör lerini İran'a dokundukça onları ortadan kaldırttı. Rejimin oturması için türbanı bize de postaladı.Kendi başörtümüzü bıraktık.Ya da kadınlarımız kendi başör tülerini bıraktı Osmanlı erkeğinin başının sarığının değişik şeklinesahip
çıktı.
........Türbanın öyküsü bu. O kullanılıyor hep kullanıldı hep kullanılacak.Neden?
Çünkü halk ekmek ister,iş ister,aş ister.Herkes gelir ister.Ne ümitlerle bu hükumete bu halk %47 ile oy verdi. Ümitlendi.Oysa beyhudeydi.Bu hükume tin kullandığı,sürdürdüğü AB ve ABD nin sömürge ekonomisi. Oldukça ahlak sız ekonomi. Batının ahlaksızlığını almışız ya.İşte en büyük batı ahlaksızlığını biz şimdi bu ekonomi ile yaşıyoruz. Çünkü halk fakirleştikçe fuhuşa yönele cek Nihayet üç yıl önce okumuştum.Yerel gazeteden. Bursa emniyeti gaze teye şöyle açıklamıştı:
'' iki yıl önce 300 olan fuhuş eden kadınlar 900'e kadar yükseldi,diye.
Bu bilinenler.Türkiye genelinde bunun istatistiği yapıldı mı? Hayır.Bu ekonomi bozuk,üstelik asla din eksenli değil.Çok enteresan sen müslümanlık adıyla gel müslüman ekonomi ile yönetme ülkeyi ve de oy al. Şimdi size deseler ki herkes müslüman olarak şeriata geçecek ama incil ile dinimizi yöneteceğiz deseler kabul eder misiniz? Etmezsiniz.
...........Peki size müslümanım diyen politikacı müslüman olmayan acımasız kapitalist zalimle yönetiyor bunu neden kabul ediyorsunuz? Bakın Ne demiş ler denize düşen köpüğe tutunur..Ekonomi kötüye gittikçe bu bütün sağ hükumet ler de bu hükumette TÜRBAN'a tutunuyor.(Hep öyle oldu Arapça Kur'an Kursları ve İmamhatipler bunların tutundukları şey oldu.
......Bilmem bir gün bu türban Osmanlı sefirinin başındaki tülbent gibi yaptıkları bunların etrafına dolanır mı? Televizyonlarda açık saçık filmler koy, burjuvazi pislikleri, dekolteler,miniler,müstehcen konuşmalar....Sonra da dön türbancı hükumet ol.Yani sen hangi hükumetsin türbancı mı,dekolteci mi? Onu da anlamış değiliz.Çünkü ikisi de senin yönetiminde.
CUMHURİYET NE TÜRBANDIR NE DE DEKOLTE Cumhuriyet ahlak ve fazilettir.
.......Evet TÜRBANcı mısın yoksa DEKOLTECİ misin? netleş.
Dostlarıma sevgilerle
Delta S X
04.02.2008
Kayıt Tarihi : 4.2.2008 18:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!