Hoş nağmeler çıkmaz gönül telinden...
Neyini dinlesin bey yalan dünya. ?
Şu gönlüm muzdarip çirkin yelinden...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Karıştı yazınla baharın, güzün !
Azıcık sevinsem gönderdin hüzün !
Tek bana mı çirkin de hele yüzün...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Kiminin başında sevginin tacı !
Kiminde kavgalı kardeşle, bacı !
Lezzetin az, tadın biberden acı...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Kimisine cevher kazdırıyorsun !
Kimine mal verip azdırıyorsun !
Beni ise dertli yazdırıyorsun...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Bilmem kaç parçaya yardılar seni.
Ömrümün içine kardılar seni.
Sormadan başıma sardılar seni...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Yokuş musun, düz mü, bayırlı mısın ?
Çer, çöp müsün, güllü, çayırlı mısın ?
Şerli misin yoksa hayırlı mısın ?
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Bağrımıza bastık imtihan diye...
Duygularımızı alma gel tiye.
Üstünde ki bunca zulümler niye...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Nimetin kötüye akıp çağlıyor !
Durumun içimi yakıp dağlıyor !
Zalim güler iken mazlum ağlıyor...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Sağlam ayaklara takıp keşen'i...
Ne yazık ki sevdin karnın deşeni.
Göremiyom senin eski neşeni...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Cumali dikerler azgına anıt !
Yutarsın insanı koymazsın kanıt !
Verebilir misin soruma yanıt...
Nasıl bir yersin sen ey yalan dünya.
Kayıt Tarihi : 9.4.2025 08:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!