Nasıl bir şey mi seni düşünmek ?
Salkım söğütlerle örtülü dere boyunca yürüyorum
suyun kaynağına doğru. Dalların kaçak ışınlarından
ürperiyor yüzüm, uzun ıslak otlar
ayaklarıma dolandıkça.
Nasıl bir şey mi
nasıl bir şey mi seni düşünmek ?
Suyun çıktığı yer kapkara bir mağara. Koyu bir duman
gibi tıkıyor içimi korku. Çığlığım bir kızıl kuş olup kurtuluyor boğazımdan, kayalara yansıyan parıltılarında
ellerimi görüyor. yatışıyorum.
Nasıl bir şey mi seni düşünmek ?
Beş yaşındayım işte ! Eski taş köprüyü geçerken annemi
yitiriyorum. İki yanımdan aktıkça kalabalık daha da küçülüyorum. Hıçkıra hıçkıra ağlarken sahibi görünmeyen bir el tutuyor omuzumdan usulca.
Nasıl bir şey mi seni düşünmek ?
Minareler ısrarla çağırıyor camilere,
annemse evde bekliyor beni sabırsız.
Yabancı mahalllenin çocukları alıyor dört yanımı,
kendimden ilerde koşuyorum soluk soluğa.
Nasıl bir şey mi
nasıl bir şey mi seni düşünmek ?
Sahibi görünmeyen el güneş kesilirken omuzumda,
düşman çocukların arasından güvenle geçip
girivermek eve..... çözülmek
ılık, burcu burcu sularında rahatlığın.
Turan Oflazoğlu
Kayıt Tarihi : 27.5.2022 22:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!