Soğuk bir cumartesi….
İçimdeki ateşse bir okadar sıcak
Cebimde haftalığım, yüzümde
Seni göremediğim dokuz saatin özlemi
Ve elimde bir kilo kestane
Akşam ki sohbetlerimiz için
Garip bir cumartesi…
Ev bomboş…çocuklar
Çoktan uyanmışlar, altları ıslak
Yemek kaynamaktan susuz kalmış ocakta
Nerdesin inci tanem, saatler olmuş sen çıkalı
Hem kabanında hala portmanto da…
Karanlık bir cumartesi…
Sokak lambalarına bir haller olmuş
Seni ararken ayağımı çarpmadık yer
Arkama bakmadık köşe kalmadı, yoksun işte
Bağırıyorum tabiî ki avazla
Kadınıııımmm! Nerdesin gelll…..
Kalabalık bir cumartesi…
Yokluğunu duymayan kalmadı ki
Hepsi kapıda vızıltılar içindeler… Vız vız vız
Çocuklardan biri Hasibe’de, diğerini
Bende göremiyorum zaten yok ortada
Anladım da, sen nerdesin inatçı kız…
Zor bir cumartesi…
Elime yeni geçti yazdığın mektup
“Gitmek zorundayım ve gidiyorum”
Son sözü hiç yakışmamış sana
Yakışmadı yaptığın yakışamadı…
Ne bana nede bu annesiz yavrulara…
Islak bir cumartesi…
Yoo yağmur yok piyasada
Sessiz iniltiler damlıyor pıt pıt pıt…
Akıp iniyorlar dünya pencerelerimden
Bir sel olma heyecanı içinde koşarak ve alttan
Senin gitmen gibi kaçıyorlar derinden
Kayıp bir cumartesi…
Kestaneler ve ben… ve çocuklar
O yıkıntı içinde yıkımın mimarı, sen
Her şey kayboldu, gökkuşağı da dahil buna
Ve sakın gelme kadın, gittiğin yerde öl!
Sana göndereceğimiz tek şey; ruhuna fatiha
Kayıt Tarihi : 24.7.2007 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)