Nasıl Anlatayım Çukurovayı?

Nasıl anlatayım Çukurova’yı?
Dört mevsimi yeşil olur, al olur.
Çöker sarı sıcak yakar ovayı
Yaz gelince sivri sinek bol olur.

Zümrüdün yeşili bahçeler bağlar,
Uzatır elini denize dağlar.
Baharda Alata köpürüp çağlar
Tarsus’unda “Yediuyur” kul olur.

Medeniyet tahtı, kültür ocağı,
Bir baştan bir başa ana kucağı...
Köyü, kenti, kasabası, bucağı
Dağı-taşı adı adım yol olur.

Aslantaş’ta bir uygarlık yatıyor,
Kalelerden egemenlik tütüyor...
Yurdun kalbi Çukura’da atıyor
Fukaraya tutunacak dal olur.

Seyreyle Hatay’ı Belen Eli’nden
Uzak kalma Soğukoluk Beli’nden.
Körfezde rüzgarın anla dilinden
Yarıkkaya fırtınası del’olur.

Yaylalar içinde Zorkun Yaylası
Siler bedeninden marazı, pası.
Kadirli- Hökeçce- Kozan arası
Aladağlar yörüklere el olur

Karsantı, Kızıldağ, Armutoluğu
Gör Tekiri Namrun’da al soluğu.
Papazın Bağı’nda alabalığı
Yemeyene bir acayip hal olur.

Gözne Yaylası’nda düşünme yazı,
Fındıkpınarı’nda hisset ayazı.
Aslanköy’ün şeftalisi, kirazı
Her bedende dal taşımaz mal olur.

Güheri’ yim, Mevla komasın darda,
Sıralanmış güzellikler art arda...
Türlü türlü çiçek açar baharda
Çukurova petek petek bal olur.

Adana- 26.09.2000