Solgun bir akşamüstü indi yine pencereme. Issız bir sahilin durgun dalgaları gidip gelmekte zihnimde. Uçsuz bucaksız bir sahilin kum taneleri şahit can çekişen düşlerime. Bir kez daha hayatın sert rüzgarıyla karşılandım. Soğuk bir rüzgarın yanaklarıma bıraktığı hırçın ellerinin izi, canımı acıtıyor bebeğim. Hayat toz pembe değilmiş yavrum. Hayat hayal ettiğin gibi değilmiş. Ne iyilik kalmış yeryüzünde, ne de o temiz saf denilen duygulardan bir iz. Tüm insanların yürekleri bir nefret bulutuyla yalnız yaşıyormuş yavrum. Hayat beni bu kötülüğüyle de selamladı. Üşüyorum bebeğim üşüyorum ve korkuyorum sen inanma hiçbir insana.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim