Vaveylası Vavında Yadında Olan –Nariçe-
Gözlerinin kendine benzer gözlerin bakışına gözbebeklerini yolluyordu.
-Yalnızlığın telvesinde köpükleri anlatan dermanlarım görünmezdi.Dahası içlek kahve gözlerimde erimemiştin daha.
-Daha bakışmanın coğrafyasında değildik.Falcıların algılarında anlatılacak umudum yok.Böyle duyguların fakiriyim.
-Sensizliğin elmas definecisiyim. Def ettiğim bir sevdadan sonra elmaslarını arıyordum.Önce elmanı gördüm aşk cennetinde.
-Yasaklıydın, uzaktın, imkansızdın, aşkın çölünde minik bir Leyla’idin.
-Büyümemiştin aşkıma. Her güzel aşk çölünde bebek bir leyladır.Sen de öyleydin.Mecnunluğumu göremezdin, niyetimde okunmuyordu senli ayetler.
-
El değmemiş ama yazılmış bir kitap gibiydi bana akışın.Aşkı tümleyen tamlamaların adılıydın.
-Sıfatlarını öğreniyordum.Adımdan önce gelişine hazırlanıyordum.
göz görmemiş kıymetine paha biçilemeyen
-Buram buram yakılıyordum dil bilgisi kitabında.Belirtecin olamadım onca eylemim içimde yanarken.Oysa vurgulu bir zaman zarfı olmak isterdim en senli yüklemde.
-Bütün zamanlarımı zaman zarfın olarak kullanmak isterdim. Her dem, her zaman, her gün, her an seni yaşamak adına.
Perişanlığımı parçalara ayıran sözlerin sihrindeyim. Dil ile dilemma arasında .Sahipsiz sözlerin kiralık sözlüğünde aramadım seni.
-Divan-ı Lugati Türk’te buldum senli bir ağıt.
-Gözlerinin sözleriyle yazılmış.Hüznün bu kadar yaşlıyken huzurumun
Kitabelerini okuyacak aşk gözün var mı? Gözlüksüz beni görebilecek misin şifreli hevesler yaşadığım nefsi yazgılarda.
-Nefsimin kütüğüne yazacak mısın yaşanacak h’azların sonrasızlığını.
Benimle ışıksız kalabilecek misin dudak uçurumlarında.
-Yanacak mısın günaha ramak kalan ateşlerin eşsizliğinde.Beni dans kaldıracak mısın ben hiç dans bilmezken Nariçe.
- Leyla kasabasını yakan son Hülagü benim. Güzellerin kendi aşk kalemiyle yazdığı bütün sevi kütüphaneleri yakmakla meşhurum.
-Gaddarlık olarak algılama. Ben sevince çoktan çok sevdiğim içindir bütün bunlar.
Yağmurun sesini aç damlaların yerine.Islanmalım, uslanmalyım.Puslu yollarımın pususunda pusulam sensin.Ya da senli günlerin şarkısıdır.
-İçimdeki bulutları saklıyorum.Hepsi yağmur bulutu, hepsi gözlerinin nemindeki buhurla besleniyor.Merak etme sen,ağlayacak daha çok damla var.
-Yaralarımın üstüne yapraklarını aşk olarak yollama sakın.Yara ile ancak ara kapanır, yara kapanmaz.
-Bir y’anışın son kurtulan meçhulü olarak beni meşhur etme sözsüz gecelerde.
Aşkın başından sana söyledim. Beni sevmek için sevmenin son tanımı olmalısın.
-Narlarını bırakmalısın hasadıma. Hasretlerimi sunmalısın Suna gibi yanında acıklı bir türküyle.
-Kendi sesinden, özünden,sözünden, akışından kendine dair akisler yollamalısın.
Y’ellerin tutmalı tutarsızlığımı.Turfandasında kendine m kayıpları,ayıpları, ayıklanmamış sevdaları olan beni kendi özünle yetiştirmelisin.
Bazen bir öpücük arası yarım ekmek sevda sunarak, bazen burada anlatılmayacak kadar sıcak demlerin demini yaşatmalısın ali cenap gecelerde.
-Karanlığıma inat kendi aydınlıkların Rönesansını sunmalısın. Gri özlemlerin greyderi yapmalısın.Yakıp yıkmalıyım sensizliğin uçurumlarını. M.Luther gibi yeni şeyler söylemeliyim acının ilişik yaşadığı uzaklarımızda.
-Yıldızlar söz öbeklerinde cümleler kurulacak beni samanyoluna taşıyacaklar.
Oysa ben yerin, yarin can toprağıyım, şimdi böyle sevgi yıldızıyla yaryüzünde yaşamak hangi erişmenin songusu.
-Tanelerin dağılırken her özlediğimde.Yıldızlara bakarak,ayın hilal halini bekleyerek seni anmanın beklemenin narı olmak kolay mı Nariçe.Kora korunu sunarken vuslat ayrılığı kime ucuz satacağım.
-Hangi isimsiz kalışın defterinde seni yazacak yazgının kalemi.
Sana yakın yangınlarım büyürken ismi bilenen cümlelerde.
Şimdi narını yolla tane tane seni toplayayım sevdiğim demden
Nariçe.
Kayıt Tarihi : 10.9.2011 23:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!