Nar-ı Tavaf -Beyaz Şairler Kahvehanesi ...

Nar-ı Tavaf -Beyaz Şairler Kahvehanesi > Garip Çoban Sıradışı > Aşkın Renk'leri -www.beyazrenkler.org

--------------------

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Karanlığın sol elinde tehlikeli oyunlarda sevgi donmuş akılda
Sevgininde bir sevgisi var seni o kadar çok sevdim derken
Körlük günlüğünde içimdeki şeytanın anıları
Sevgiye haksızlıklar çok yoğun yürekte
Sonbaharına çıkartıyor, yaz sıcağı demeden
Duyuyorsunuz hatırlamıyorsun yaşanmasını beklediklerinizi
Üzerinizde hala bir ürkeklik olabilir mi dersiniz?

Bilmeyenler için bir not dünya
Kırılmaya sebep olduklarınız bence olmamalı kulakta
Ya kalbinizi aforoz ederse
Hiç birşey gizli kalmasın diye gece var
Gören var mı? Sizin de dikkatinizi çekiyor mu?
Sesi soluğu çıkmıyor ölüme sürükleneşinizi anlatır öğleden sonranız

Ah nasıl da yabancıyız bir birimize
Alemin raflarında bir gün yalnızlık sızmasa aramıza
Mazeretsiz mazeretlerimizde bid'at içinde
Sessiz yığın insanlar arasında tir tir titreyen hakikattir
Ad konulamayan başı bozuk garip bir nesil
bir tür sır gibi saklar bir ad aramada adlarına
İşittim ruhumdan, canımdan cananımı istiyor nar-ı tavafımda aşkına düşeli

Kahramanın kaderi kaotik dokuda
üst üste binen ezan seslerine karışan ruhların duasında besleniyor
Sevginin aşktaki bir semtinde aşıka kopmak için turluyor gece
Bir ekleme olarak göze batıyor insan kendinde
Şikayetleri elbiseye bürünmüş makyajlı,
çıplak karakterler sanki kendi hayatlarının sahibi değiller

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Sesini yükseltmeyi denemiyorsun seyrettiğin hayat filmınde
Neyzen kadar derinleşeği belli bir söylem gece ve gündüz yanın
Bir telaş olarak parantez içine sıkışmış halin
En çok sık sık içten içe ağırlığını hissettiren bir çalgı arşın
Ne çoksun aynı bizim gibi hissediyorsun diyor duaların
çarparken ağlamak için dalgalarını seven bir çocukluğunda kumdan kalelerin

Bir söylemin habercisi sahiline vuranlar
Değinmeden geçmek olmaz hatalı da olsa secdeye yaslanmayan yanından
Dervişlerde, peygamberlerde, şakirdlerde meczup yanımı arıyorsam duada bir iç ses var
Hay-hu'nun has üslubuyla bir bendir sesinde gelen aşkın dış sesidi

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Kırk kapı yedi kat sekiz makam arasında üç zafiyet arasında yaşam
Eli kolu baglanmış bir gecelik aklın
Yeni bir gelecek arayan akıl, vedalaşıyor akıl ya akıllan yada git başımdan diyor
Yeni sancılı hallerimize tanıklık ediyor sürgün umutlar
Bir gece uç gez gör bitmez ruhlarda
Uyandığında rüyamda bir yanlışlık yaptım dememek için
Gezip görülecek diğer yerleri bulmak için vakit buldukça dadanmalı duaya

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Çığlık atmamıştım değersiz ve anlamsız bulduklarımın anlamını bulduğum beyaz gecelerde

Yardıma ihtiyacım varken titreyen ellerimle kapıyı açan kimdi?
Bu bir hayalmiydi ruhum için?
Hala bir şansım var biat ettiklerimde dizilmiş ruhlar arasında hiçim
Bu keşifsel yolculuğun en büyük günahı neydi?

Sen biliyormusun ruhunun öteki sırrını?
Duaların ne iş yapar ruhlarda, kimdi nasıl yaşadı tutkuların sahibi
Sevdiğini anladığın için ihanet ettiklerin kibirli zaman kavanozunda
An'da fırtınaya hazırlık yaptın mı?
Sevgisizliğin içinde büyüyüp kaybolanlar yeteneklerini sergiliyor sevgili açmazlarında
Hiçin vadisinde gerçeğin üstünden bakanın yarasıydı aşkta unutulan

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Hiç de tesadüflere bırakılmamış sevgi
Biliyoruz ki, naiflik çocuksuluk yok aşkta
Sonuçta herkesin kendine ait kutsalına sevgi deniyor
Benim de var mesela sürgün yanımda adı her neyse, her şeye
Bir derviş söylemidir olgunluk
Peygamber yanında hatalı ya da değil aşk edasıyla
konuşamaz dillere sığmıyor kalbe sığmayanlar

Akılsızım bir meczup edasıyla sessiz sedasız konuşurken duada
Akıl git başımdan ne demek istediğim anlaşılır belki
Bir yanıyla sevgi, bir yanıyla da kendi yarattığı sevgisiz kırık kelimeler sınırı insanın
İşte bu iç ses ama farkına vardığımız bir ses daha var
Şöyle diyelim aynı bizim gibi tufanında aşk

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Aşk-ı tasvirde resmini gördü ruhun Bilecek tek kişi aramaya karar veren ustan
Kayıplara karışmışları bulmak için ziyaret edecek tuhaflıkları tekinsiz gecelerinde
Yaşadığın kentin tuhaf, karanlık bir gecenin mahallesinde noktalanmış arayışın
Merak duyguların kendinle karşılaşıyor

Hoşgeldin bulvarlarına gidemiyorsun hala söz yaşlarına
Neden ağlıyor gözlerin mırıldanan med-cezir duygularında
O gecenin sabahındasın aynı saatte kıyametin kopmuş
Biliyor musun, dünyanın harabında göğün sakinlerinle ne konuştun
Tuhaf düşüncelerin ruhunun irfana ermek için dostunu bekliyor
Dermana ermek isteyen kalbi hatırlar mısın
Nar-ı celalde gözüne uyku girmedi ruhunun

Ah nasılda yabancıyız bir birimize
Bizsiz gibi,bıraktığın yerdeyim ben Bellek oyunları arasında kelimeler şehr-i insan
Uykusuzluk küçük deniz ıssız adan gecelerde
Minyatür duygular kanun hükmünde yalnızlığına
Ölümsüz olduğum zamanlarda kiralık duygular
Bizim gizli bahçemizde aşk marazın
Alacakaranlıkta şafak vaktin yeşil
Biz hangi zamandayız aşkın peşinde

Sen şimdi bu anın gayet iyi farkındasın
Ben yaşama yetişemiyorum, işte böyle bir ruh halim
Kayıplara karışan düşüncende bir düşün orta yerinde
Peşindekilerden kaçıp evine sığınıyor tekdüzeliğin
Biraz çaresizliği, biraz yalnızlığı, en çokta duygusal yakınlaşmandaki açlığın
Bir daha görme şansın olmaz sonrası gizemli yol hikayen aşka
Nar-ı Tavaf'ta Sessiz seda’sız yol/cu/luğum…

yed…28072009…14:16…
__________________
Bilmeyenler ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun!

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=20273