Hangi vurgundur böyle deli acıtır teni
Devirdi o depremin hem ruhu hem bedeni
Öyle bir rüzgârsın ki yelin poyrazdan serin
Söyle bana hangi yar uçurumundan derin
Hiç mi yorulmaz gönlün değişmez serüvenin
Beni de biçer mi o kör bıçaklı düvenin…
Bu aşkın girizgâhı söyle niye hoyrattan
Yemin olsun geçilmez sensiz ince sırattan
Yoluna revan olan yüreğe küsmek haram
Sen her sazın telinde çınlayan bahtı karam
Dünyamda nar-ı beyzam sen ömrümde ayazım
Yar/sızım ah can/sızım hiç değişmeyen yazım
Sevda fıtrattan boydak çarh ona dar geliyor
Yere çaksam geçer mi toprak bile eliyor
Ölümden ötedir yol bilirim güzergâh zor
Bir yanın ab-ı zemzem bir yanın küllenmez kor
Ben aşk ile yürürüm közünde yanmak da kam
Bir kez tattım sevmeyi gayrı dünyada ne gam…
Ben senin harman olmuş ahvalini severim
Kirpiğin üzerinde damla olur beklerim
Düşmem bir zerre yere ağlamasın gözlerin
Billâh acıtmaz beni ağı olan sözlerin
Doğsa güneş batıdan çekme elim elinden
Mahrum etme gönlümü aşkın rahmet selinden
Şiirlerime ilham sen benim son fasılım
Ayn-i baharsın bende sen zahirde asılım
Yazılmamış kaderim biçilmemiş kaftanım
Hiç öyle geri durma senle aynı saftanım
İster mil çek yüreğe ister en kökünden yak
Özlemin rengi ahmer bense her daim müştak…
Kayıt Tarihi : 13.2.2010 02:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)