Sen,
İnce rüyaları,
Bir şubat burukluğuyla,
Yaşarken bağın
bahçenin yazında,
Bir av seremonisi başlar,
Biraz hicaz havasında.
Bir adım,
Ve bekle,
Bir adım,
Ve ilerle,
Ürkütmeden sevdanın,
Yabani güvercinlerini,
Yavaş yavaş,
Ateşi bağrıma,
Ser biraz.
İşte yeşil köprü,
İşte vaveyla,
Firari kanat çırpışları,
Yeşilin o uzak dokusunda,
En içten rahiyası ormanın,
Sıcağı daha rüzgardan geçmemiş,
Ceylanların ter kokusunda,
Oysa elleri insanın,
Biraz barut yangınında.
Şimdi çek gözlerini,
Nakışın ve rüyanın uğultusundan,
Bir mısırlı tüccarı ağırlıyor içim,
Yada ninovalı bir fakiri,
Bir tetik içlenmek üzeredir,
Bir can,
Namlunun uçurumunda,
Kafa dengi tilkilerin,
Kısık bakışlarında,
Söyle söyle hadi,
Ölmek sensiz,
Yakışır mı,
Kendi şiirini avlayana,
Sen,
Yaşarken ince rüyaları,
Bir şubat burukluğuyla...
Kayıt Tarihi : 12.12.2021 17:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!