Durmadan şiddetle yağan bu yağmur,
direnmeye çalışan toprak ya su ya çamur,
ıslanmamak için koşan insanlar, mutlu yahut mahur.
Elimde kırımızı şemsiye,
başımda siyah şapkam,
işime yaramıyordu fikrimce.
durmadıkça kendimle olan kavgam.
Atkılarını boyunlarına dolamış insanlar,
sağanakla mücadele ettikçe,
kurtulamayacak bu mahluklar,
yağan yağmuru sevmedikçe.
******
Bir martı gördüm gökyüzünde.
Çatı katına sığınmıştı korkuyla.
İçindeki tedirginlik yükseldide.
Belli etmeyip etrafı süzdü saygıyla.
Bir balık gördü akvaryumda.
Seyre koyuldum onu uzaktan.
Ne yapacaktı böyle bir durumda?
Belli ki karnı acıkmıştı şafaktan.
Hayretle izliyordum davranışlarını.
Merakla bekliyordum yapacaklarını.
Hayvan yapacak mıydı hayvanlığını?
******
O anda bir çocuk, açtı kapıyı.
Hızla kovaladı martıyı.
Kuş, titreyerek terk etti çatıyı.
******
Ancak çocuk balığı görünce, yanında yemi.
Pişmanlıkla baktı martıya.
İş işten geçmişti kovalamasından beri.
Zavallı, iç çekip baktı çatıya.
Nankörlük yapmayan hayvan,
gökyüzünden süzülerek, can çekişerek düştü.
Benciliiğini yine gösteren insan,
bu sefer kendisine küstü.
******
O gün anladım hayatın manasını.
Razı olmalıdır mahlukat kederine.
Yapması gerekir hayvanın hayvanlığını.
Sahip çıkmalı insan kederine
Kayıt Tarihi : 29.2.2024 11:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sağanaktan kaçıp çatıya sığınan martı ile bencil bir insanın yaşadıklarını anlatan manzume
Rabbim yağmurumuzu, karımızı ve dolumuzu azap olarak değil rahmet olarak lütfetsin amin!
TÜM YORUMLAR (1)