namütenahi gözlerin birazcık sokulurdu gözlerime
göz aynama dökülürdü sonsuz mavilikte ki sevinci
o sıcacık muhabbeti epeyce uzun sürerdi
vakitsiz olurdu göz ayrılıkları
göz sancılarına dönüşen hele o kaş çatmaları
güneş ışığını yayar gibi ay nurunu salar gibi
kalbimin ıssız vadilerin de inzivaya çekilirdi
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla