Kapı açıldı içeri girdin mi ansızın
Soğuk duvarlar karşılar seni, başlar sızın
Yine bir gün kapı açıldı, girdi bir adam
Halinden hoşnut, yüzünde ne bir keder ne gam
Kendisine ayrılan ranzaya doğru geçti
Oturdu, gözleri daldı, uzakları seçti
Genelde burada herkeste olur pişmanlık
Onunsa gözlerinde bir sevinç, bir kahramanlık
Merak tayin ettim, geçtim oturdum yanına
Bir bakalım girebilecek miydim kanına
''Selamın Aleyküm,'' merhaba tanışma faslı
''Nedir bu lanet çukuruna düşmenin aslı''
Eliyle otur dedi, ''Var mı bir dal sigaran''
Acep hikayeyi kaldırır mı gönül yaran
Yaktı sigarasını, iki nefeslik tattı
Sonra bana bu asil hikayeyi anlattı:
Güldüğüme bakma, ne avamım ne deliyim
Buraları bilmem, bu diyarların eliyim
Geldim buraya, bir alim, bir eren köyünden
Uzak, çok uzak, dağardı Küsderen Köyünden
Dağlarda yaşardık, Hacı'nın obaya indik
İki büyük aileden biri, çok zengindik
İki büyük aile, Hacılar ve Anaforlar
Köyde son sözleri bu aileler koyarlar
Adına bakma, Hacılar zalim ki ne zalim
Anaforlar iyi, vicdanlı, sanırsın alim
Ahırımızda boy boy çok çeşit semiz atlar
Emrimizde tarlalarda çalışan ırgatlar
İki aile çekerdi her şeyi baş başa
Sürekli kavga vardı, sürekli münakaşa
Yaş yirmi, dem vururum hayatın baharından
Bir aile geldi köye Kürdi diyarından
Anne, baba, üç oğlan, ikide kızları var
Oğlanlar mert, kızların alımlı nazları var
Gözleri yeşil, teni beyaz, saçları sarı,
İlk kez orda gördüm, kim bilir kimin yarı
Saçlarının teli rüzgarda göğe savrulur
Düşen saç telleri göğsüme deyip kavrulur
Gönlümün sevda çarkı ilk kez orda işledi
Sanki yaşam benim için orada başladı
Gel zaman git zaman yaz geldi ayazlar dindi
Hasat vakti, ahalinin tek derdi ekindi
Nihayet onu gördüm çalışırken tarlada
''Toprakları gidiversin çapanı ırlada''
Yüzünü bana dikti, yüzü sanki bir mehtap
O güzel yeşil gözleri çalışmaktan bitap
''Hey bey oğlu bey kendi işine bak haydi get''
''Bir daha da asla benle etme ayş muhabbet''
Atımı sürdüm bir çift kelam daha etmeden
Uzaklaştım ardımdan bir laf daha yemeden
Hasatlar iyi geçti, yüzü güldü tüm köyün
Ah ah ebr-i hasat bitti, şimdi vakt-i düğün
Harman yeri oldu şimdi seyran, düğün yeri
Düğüne gelir, köyün genci yaşlısı eri
Genç kızlar, mor fistan, dillerinde damla sakız
Onlar oynar, analar bakar erlerine kız
Kına gecesi vakti, kadınlar oynar evde
Adamlar oyun çevirir sobalı kahvede
Kadınlar ritim tutarken zavallı ev ürkmüş
Ritimlere dayanamayıp ortadan çökmüş
Haber geldi, koştuk, her yer feryad-ı figan
Yerler alacaya boyanmış, her taraf ol kan
Koşturduk düğün evine köyün her bireyi
Kurtardık el birliğiyle ölüyü, diriyi
Çam gibi yarılmış ortadan düğün hanesi
Bir çocuk ağlıyor, nerede bunun annesi
Annem ile bacılarım şükür evde yoktu
Fakat yine de enkaz gazileri pek çoktu
Enkazların arasında cananımı gördüm
Koştum, kollarımla bedenine duvar ördüm
Süt beyaz teni al kanlarla kaplanmıştı
Narin koluna bir tırpan ucu saplanmıştı
Koluma alırken yeşil gözlerini açtı
Gözleriyle gönlüme yeniden hayat saçtı
Duygu tek ve yek, dudaklar ve kalpler bi zeban
O an için ne haneler kaldı ne de zaman
Gecenin şüphesiz en çekici yanı bizdik
Aşkımızı ilk kez gözlerin önüne dizdik
Yeni hasat ardı düğün tarihini koyduk
Nev aşkımızı bütün köyün kalbine oyduk
Bunu duyan Hacılar büsbütün kudurdular
Çifteyle, otlayan atlarımızı vurdular
Bunu duyan babam sinirden deliye döndü
Çabucak, eğersiz, kendi atına atladı
İki ailenin karşılaşma yeri harman
Buradan çıkacak birazdan ölümlü ferman
''Anaforlar, yaptıklarınız artık yetti
Safsata oğlun bu güzel kızımı hak etti''
''Hey Hacı, çek o pislik ağzının gemini
Kudemam gibi yerle bir ederim namını''
''Anafor bu sözü, kelamı boşuna diret
Yemin olsun size yaramayacak o avrat''
Hacılar kenara çekildi, uzadı gitti
Böylece adet-i münakaşa daha bitti
...........................................................
Gerisini anlatmaya gönlü el vermedi
Benim ise ısrar etmeye dilim ermedi
Ey dostlar! Gerisini ben size anlatayım
Bir kaç mısra, bir kaç da ben dize anlatayım
Hacıların bir oğlu kızın ırzına geçmiş
Kader zavallı kıza namussuz damgası seçmiş
Oğlan vurmuş çifteyle adamı da kızı da
Unutmuş mapushaneyi, hükmü, sazı da
Dostlar, sizde oğlanın bahtına melil edin
Kafanız şişirdim, hakkınızı helal edin
Kayıt Tarihi : 4.1.2019 19:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hamza Özçelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/01/04/namus-bekcisi-manzum-hikaye.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!