Günün araladığı maviliklere sinen
Çimen kokuları.
Hiç tükenmek bilmeyen daracık yolda
Kıvrımlı dik çizgiler
Kanyon arasından Bolkar’a kanat çırpan kuşlar
Yollardayım
Tulumlu kara benizli yoksunluk
kocaman bir yıkılmış sur
Yüz yıllardır kalakalmış
Bulut oyunlarına son veren şakiler yok
İnler bomboş
Namrun
Pare pare evler
Benzi kara insanlar
İri diri
Hepsi birbirlerinden habersiz…
Ayırdındayım
Çuval çuval yeşil zeytin
Ve çürük kokuları
Ve teller
Sarkan bir dalın ucunda
Yaşmağını çözmüş kara incir
Yaprak arasına saklanmış
Zor tutunuyor..
Çamlıyayla’da mola
Sıkma
Şalgam suyu
Oradayım
Bir yosma
Köpek dişleri kırmızı.
Dudağında yapışkan sütlü yeşil kabuk
Karnındaki sabe sekiz aylık
Ötelere bakınca
Uzanan yer örtüleri
Gölge tutmayan yorgun ağaçlar
Ve direngen son güz
Kırmızı topraktan fışkıran benek benek hüzün.
Sarıkavak
Bakir özgürlüğün
Öteki adı…
Duyumsamaktayım
Suskun dere yatağında kırılan gölgem
Hangi beklenti içinde olduğu
Kestirilemeyen it ulumalarından tir tir titriyor
Korkmaktayım
Hey Eshab-ı Kehf
Sen şükret haline…
Doğup büyüdüğüm topraklarımda
Bu yıl da uzun olacakmış kış
Tüylerini erken dökmüş ayvalar söylüyormuş bunu
biraralıkikibinoniki
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 1.12.2012 22:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hikmet YURDAER
Saygıyla kutluyorum ağabeyciğim.
TÜM YORUMLAR (10)