Bir haz duyardın derinden derine
Ard arda gelirdi kaplardı yine
Faydasız ne koyarsan koy yerine
Onu bilenler bilir boşuna düşünme
Doğmadan güneş, gelir verir selamını
En başında anlarsın gerçek huzurun anlamını
Düşün insanı içine alan kapsamını
Sen nasıl bilirsin rahatlatan aksamını
Dikilince tepeye dünyanın lambası
Bilemezsin nedir bu işin muamması
Ne güzel milyarlarca cezbeyle yaşaması
Bu iş sanki ruhumun şehveti kuşatması
Güneş gölgelerini salarken herbir nesneye
Ben aşığım bilmiyorum ama neye
Ama biliyorum değişemem hiçbir şeye
O aynı çizgidir kuzeyden güneye
Kaybolunca güneşin son çizgisi
Tamamlanmış olur gölgelerin dizgisi
Müthiş bir ferahlık veren ezgisi
Alır yorgunluğu bu duanın sevgisi
Sırtına alınca dünya güneşi
Sırlı bir perde açılır yok bir eşi
Onüç kez aynı sır birbiri peşi
Diriltir bir yüze huzur en iğrenç leşi
Güneşi tersine alınca dünya
En büyük mutluluk gizemli bir rüya
Başkaları için sadece bir hülya
Çok uyumak gerekirmiş güya
Herbirinin önünde ulu bir şölen var
O’nun ismi bu şöleni ulu yapar
Huzuru başka yerde arayanlar
Onu tanımadan anlamsızca ondan kaçar
Ferahlatan bir şekerlemesi yanında
Başın derde girse koşar anında
Bir parça merhamet varsa kanında
Onunla yücelmeler göreceksin şahsında
İnsanın bu dünyadaki en büyük huzuru
Bırakmasıdır artık en küçük muzuru
Ona sarılan ruhlar dupduru
Onsuz hayat demektir ki kupkuru
Kayıt Tarihi : 9.5.2005 12:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!