Huzur dolu mabedde, değerken alnım Secdeye,
Gönülden bir ses, “Sübhane Rabbiyel Ala” diye,
İlahi Rahmetine mazhar olsam derinden,
Bir uhrevi ışık, çakıverse gözlerimden,
Cennetin Cemalini görse, garip kalp gözüm,
“Allah Bir” der, başka bir kelamı bilmez sözüm,
Ne müjdeli bir haldir, İnançlıya Kıyamet,
Korku olmaz ahvalden, yalnızca Hak’ka şükret,
Akılda ne aşk kalır, ne dünyevi arzular,
Dökülürken dillerden, Fatihalar, dualar,
Kıyamın kıraatiyle, geçerken gönül serden,
Yalnız Allah(C.C.) ve Resul, görünür O perdeden,
Teslim olmuş edayla, Rükûda her daim,
Tek söz vardır: “Sübhane Rabbiyel Azim”,
Kanar mı sandın gönül, o manevi huzurda,
Şeytanın vesvesesi, yok olur tüm akılda,
Her vaktin ecri ayrı, bereketleri mübarek,
Eda edilir her Rekât, gönülden hissederek,
Ne kutludur sonunda, yaptın tesbihat,
Eğer kabul olmuşsa, sevaplar kat kat,
Yalnız O’na yakarış, dillerde Dua Tekbir,
Tüm niyazlar Allah’a(C.C.) , başkasına yok tek bir,
Gönülden bir dua, huzur içinde bir secde,
Gerisi yalan yaşam, gerisi hep nafile,
İnsanoğlu günahkâr, duyguları uslanmaz,
Doğru yola ermeye, bir vasıtadır Namaz…..
Kayıt Tarihi : 11.2.2007 14:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bursa- Ulucamiden bir öğle namazı çıkışı yürekten dökülüveren manevi mısralar...
TÜM YORUMLAR (1)