Nalınların Senfonisi Şiiri - Fahri Işık

Kırkların sekizli yıllarında
Gecelere yakın saat’lerde
Başlardı taka tuka,nalınların senfonisi
Kara donlu peştamalı kızları,
Bir elinde darbukası, bir eli zilli,
Bayramda sevdalı’da, oynuyor besbelli
Kafam’da tam, kavak yelleri esen yaş
Elleri çifte telli’de, gözü oynaşta

Taka tuka, taka tuka
Takunyalı güzellerin yolu
Geçit töreni gibi, sağı solu
Sıra sıra bekleyen sevdalı dolu

Takunyaların senfonisinde aşk melodileri
Dokuma dezgahlarında sevdalar dokunuyor
Peştamallı güzeller remi geçitte
Habibi ziyanın dutlu kahvesinde
Dumanlı nargilelerde, yürekler fokurduyor
Sahibinin sesi gramofonlarda, Abdullah yüce,
Bir sigara iç oğlan gel kapıdan geç oğlan
Gazeller nadir duygulu sesten
Ey siyahı gözlü kadın of aman aman
Balıkçı kasım yıldız sinemasında,
Gülnaz sultan’dan yüreği yanan.
Yanağı benli ayşe kızı geliyor
Beş biryerdeler göçmen kızın döşünde
Kim yanmamış, kimler yokki peşinde

Ne fabrikanın zilinde, nede gülünde
Kerametler takunyaların sesinde
Hele birde ceylan gözlüsü vardı
En durgunu idi, gönül hırsızı
Ayseli, haticesi,gönülden belalısı

Türküsünü yazdım takunyalı güzelin
Türkana aytene,göçmen ıraza
Saçları dizlerinde belikli binnaza
Yıllar geçsede aklımdan silemediklerime
Ìsimleri hayali, gerçekleri gönlümde
Hatıraları ölümsüz, yaşadıkça ömrümde
Fabrikanın yollarında, taka tukalarında,
Nalınların senfonisi kulaklarımda