Hazırlıklarımızı yaptık, sabah erkenden yola çıkacaktık, anneme gelişmeler nasıl, hocamla konuştunuz mu, kızın tavrı hangi yöndeymiş,konuşa bildiniz mi dedim.
Annem evet oğlum, hocayla konuştuk dedi, ama annem üzgündü, peki sonuç ne oldu, anlat dinleyelim dedim.
Kız konuşurken dinliyor, tebessüm ediyor, çekip gitmiyor, onun için gönlü var sanıyorum, fakat o evde her şey hocadan bitermiş, hoca ne derse, aynen uygulanırmış dedi.
Tamam zaten öyle olması gerekmiyor mu,peki babası ne diyor deyince,hoca diyor ki, kızımı verecek olsam Mustafa dan daha iyisine verecek değilim.
Daha yeni oğlumun düğününü yaptık, çok borçlandım,yeni bir borçlanmaya giremem, o nedenle henüz kızımızı vermeyi düşünmüyoruz.
İki, üç sene sonrası içinde bir şey söylemem doğru olmaz, dolayısıyla size kati söz veremem diyerek mevzuyu kapatıyor,dedi.
Tamam anacığım mesele anlaşıldı,hocam haklı,bir müddet sonra bir daha yoklama yaparsınız ve düşünme fırsatı bırakmadan, asıl dünürcü olursunuz.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta